EĞİTİM SEN YÖNETMELİĞİ YARGIYA TAŞIDI

GÜNDEM 09.02.2021 - 15:48, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1943+ kez okundu.
 

EĞİTİM SEN YÖNETMELİĞİ YARGIYA TAŞIDI

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetici seçme yönetmeliğine Eğitim Sen’den itiraz geldi. Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya: Mülakatın yeniden getirilmesi kabul edilemez.
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim yöneticilerini seçme ve görevlendirme yönetmeliğini yargıya taşıdıklarını söyledi. Kaya, yaptığı açıklamada, 5 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim kurumlarına yönetici seçme ve görevlendirme yönetmeliğini yayımladığını anımsattı. MEB'in yayınladığı bu yönetmeliğin daha önce sendikalara gönderilen taslaktan farklı olduğuna dikkat çeken Kaya, “Okullarımıza atanan idarecilerin liyakat ilkesi temel alınarak atanmasını savunuyoruz. İdareci atamaları demokratik, katılımcı, objektif ve şeffaf bir atama sürecinden sonra yapılmalıdır” dedi. MEB'in yayımladığı yönetmelikte iki konunun oldukça dikkat çekici olduğuna vurgu yapan Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birincisi Eğitim Sertifikası Programı; okul idareciliği profesyonel bir meslek değildir. Okullar şirket değil, okul idarecileri de şirket yöneticisi değildir. Eğitimin içinde bulunan her öğretmen arkadaşımız okul idarecisi olabilir. Okullar bir eğitim merkezidir. Bu nedenle eğitimciler tarafından yönetilmeyi zorunlu kılar. Bu nedenle eğitim sertifikası programı doğru değil, kabul edilemez. Bir diğer konu ise taslakta olmayan Sözlü Sınav uygulamasıdır. Mülakatın yeniden getirilmesi kabul edilemez. Mülakatlarda değerlendirme siyasi tercihler üzerinden yapılmaktadır. Yazılı sınavda yüksek puan alan bir aday mülakatla sıralamanın çok gerisine itilmektedir. Daha önce yapılan birçok sınavda bunları yaşadık. Sınava giren adayların yetenekleri ve yeterlilikleri dikkate alınmadan sınavı yapanların siyasi- ideolojik tutumları belirleyici olmaktadır. Ayrıca mülakat değerlendirmeleri yargı denetimini ortadan kaldırıyor.” Torpil ve siyasi kayırmacılığın mülakatlarda hayat bulduğuna dikkat çeken Kaya, “MEB yeniden sözlü sınavı getirerek yandaş sendikaların etkisinden kurtulmadığını göstermektedir. Bu malum sendikalar geçmiş dönemde olduğu gibi bu dönemde de idareci atamalarını kendileri yapmak istiyor” iddiasında bulundu. Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın mülakat sistemini yeniden niçin uyguladığını açıklamak zorunda olduğunu anlatarak, idareci atamalarında sözlü sınavın iktidar yanlısı kadroların iş başına getirilmesi demek olduğunu savundu. Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durumu bütün öğretmenler çok iyi biliyor. Buna izin vermeyeceğiz. Sınava giren üyemiz olsun ya da olmasın bütün öğretmenlerin hakkını koruyacağız. MEB, sözlü sınav uygulamasından vazgeçmelidir. İdareci olmak isteyen arkadaşlarımızın kafasında oluşan şaibeleri kaldırmalıdır. Okullarda siyasi kadrolaşmaya hayır. Yönetmeliği yargıya taşıdık. Eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir eğitim ortamının inşası için eğitim yöneticilerinin hakkaniyetli, adaletli, liyakatli, demokratik süreçlerden geçmeleri gerekmektedir. Bundan rahatsız olanlara sözümüz, sendikal hak ve özgürlüklerimizi öğrencilerimizin üstün yararı, eğitim emekçilerinin hakları için sonuna kadar kullanacağımızdır.”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetici seçme yönetmeliğine Eğitim Sen’den itiraz geldi. Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya: Mülakatın yeniden getirilmesi kabul edilemez.

Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim yöneticilerini seçme ve görevlendirme yönetmeliğini yargıya taşıdıklarını söyledi.

Kaya, yaptığı açıklamada, 5 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim kurumlarına yönetici seçme ve görevlendirme yönetmeliğini yayımladığını anımsattı. MEB'in yayınladığı bu yönetmeliğin daha önce sendikalara gönderilen taslaktan farklı olduğuna dikkat çeken Kaya, “Okullarımıza atanan idarecilerin liyakat ilkesi temel alınarak atanmasını savunuyoruz. İdareci atamaları demokratik, katılımcı, objektif ve şeffaf bir atama sürecinden sonra yapılmalıdır” dedi.

MEB'in yayımladığı yönetmelikte iki konunun oldukça dikkat çekici olduğuna vurgu yapan Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birincisi Eğitim Sertifikası Programı; okul idareciliği profesyonel bir meslek değildir. Okullar şirket değil, okul idarecileri de şirket yöneticisi değildir. Eğitimin içinde bulunan her öğretmen arkadaşımız okul idarecisi olabilir. Okullar bir eğitim merkezidir. Bu nedenle eğitimciler tarafından yönetilmeyi zorunlu kılar. Bu nedenle eğitim sertifikası programı doğru değil, kabul edilemez. Bir diğer konu ise taslakta olmayan Sözlü Sınav uygulamasıdır. Mülakatın yeniden getirilmesi kabul edilemez. Mülakatlarda değerlendirme siyasi tercihler üzerinden yapılmaktadır. Yazılı sınavda yüksek puan alan bir aday mülakatla sıralamanın çok gerisine itilmektedir. Daha önce yapılan birçok sınavda bunları yaşadık. Sınava giren adayların yetenekleri ve yeterlilikleri dikkate alınmadan sınavı yapanların siyasi- ideolojik tutumları belirleyici olmaktadır. Ayrıca mülakat değerlendirmeleri yargı denetimini ortadan kaldırıyor.”

Torpil ve siyasi kayırmacılığın mülakatlarda hayat bulduğuna dikkat çeken Kaya, “MEB yeniden sözlü sınavı getirerek yandaş sendikaların etkisinden kurtulmadığını göstermektedir. Bu malum sendikalar geçmiş dönemde olduğu gibi bu dönemde de idareci atamalarını kendileri yapmak istiyor” iddiasında bulundu.

Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın mülakat sistemini yeniden niçin uyguladığını açıklamak zorunda olduğunu anlatarak, idareci atamalarında sözlü sınavın iktidar yanlısı kadroların iş başına getirilmesi demek olduğunu savundu. Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durumu bütün öğretmenler çok iyi biliyor. Buna izin vermeyeceğiz. Sınava giren üyemiz olsun ya da olmasın bütün öğretmenlerin hakkını koruyacağız. MEB, sözlü sınav uygulamasından vazgeçmelidir. İdareci olmak isteyen arkadaşlarımızın kafasında oluşan şaibeleri kaldırmalıdır. Okullarda siyasi kadrolaşmaya hayır. Yönetmeliği yargıya taşıdık. Eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir eğitim ortamının inşası için eğitim yöneticilerinin hakkaniyetli, adaletli, liyakatli, demokratik süreçlerden geçmeleri gerekmektedir. Bundan rahatsız olanlara sözümüz, sendikal hak ve özgürlüklerimizi öğrencilerimizin üstün yararı, eğitim emekçilerinin hakları için sonuna kadar kullanacağımızdır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.