İntiharı önlemede psikolojik destek etkili oluyor

SAĞLIK-YAŞAM 09.09.2021 - 13:36, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 2150+ kez okundu.
 

İntiharı önlemede psikolojik destek etkili oluyor

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, 10 Eylül İntiharı Önleme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada intiharın dünya üzerindeki en önemli 10 ölüm nedeni arasında yer aldığını söyledi. Her 20 saniyede bir ölüm gerçekleşiyor İntihar davranışının, “kişinin kendi hayatını sonlandırmak için planlar yapması ve kendi ölümüne sebep olacak yöntemlere başvurması” olarak tanımlandığını kaydeden Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Her intihar davranışı ölümle sonuçlanmayabilir. İntihara bağlı ölüm, önlenebilir ölüm sebepleri arasındadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 1998 yılında intihar küresel hastalık yükünün 1,8'ini temsil ediyordu ve 2020 yılında bu yükün 2,4'e çıkması bekleniyordu.  Dünya çapında 10 ila 20 kat daha fazla insanın intihara teşebbüs edeceği düşünülüyordu. 2020 yılında COVID-19 pandemisinin DSÖ intihar oranları beklentisini değiştirip değiştirmediğine dair henüz yeterli veri olmasa da DSÖ’nün geçmiş istatistikleri dikkate alınırsa ortalama olarak her 20 saniyede bir ölüm ve 1-2 saniyede bir deneme olduğu varsayılabilir.” dedi.  Destek alındığında intihar eyleminden vazgeçiliyor İntihar davranışına sebep olan durumların 90’ını psikiyatrik hastalıkların oluşturduğunu kaydeden Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Her psikiyatrik hastalığı olan kişi intihar edecektir diye bir durum söz konusu değildir. Psikiyatrik hastalıklar tedavi edildiğinde intihar düşüncesi de ortadan kalkar. Bazı intihar eylemleri belli bir zamandır yapılan planlamanın sonucuyken bazı intiharlar ise anlık duygu değişimlerinin sonucu olabilir. Özellikle yaşanan bir şok, korku, endişe, kayıp bireyin kendisini yok etmesinin tek çözüm olduğunu düşündürebilir. Bu kişiler bu duygular içerisindeyken destek aldıklarında intihar eyleminden vazgeçebilirler.” diye konuştu.  Basına önemli görevler düşüyor İntiharın önlenmesinde birçok kuruma iş düştüğü gibi basına da büyük bir görev düştüğünü vurgulayan Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Medya organları intihar hakkında yaptıkları yayınlarla intihar davranışının artmasına da azalmasına da katkıda bulunabilirler. Werther etkisi olarak bilinen basında intihar haberinin paylaşılması sonrasında intihar oranlarının artışında özellikle haberin şok edici özelliğinin etkili olduğu ve paylaşımda nezaketli taziye mesajlarının ise intihar düşüncelerine etkisi olmadığı bildiren bir çalışmadan yola çıkılırsa haberin verilme biçiminin önemi anlaşılabilir.” diye konuştu. 

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, 10 Eylül İntiharı Önleme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada intiharın dünya üzerindeki en önemli 10 ölüm nedeni arasında yer aldığını söyledi.

Her 20 saniyede bir ölüm gerçekleşiyor

İntihar davranışının, “kişinin kendi hayatını sonlandırmak için planlar yapması ve kendi ölümüne sebep olacak yöntemlere başvurması” olarak tanımlandığını kaydeden Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Her intihar davranışı ölümle sonuçlanmayabilir. İntihara bağlı ölüm, önlenebilir ölüm sebepleri arasındadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 1998 yılında intihar küresel hastalık yükünün 1,8'ini temsil ediyordu ve 2020 yılında bu yükün 2,4'e çıkması bekleniyordu.  Dünya çapında 10 ila 20 kat daha fazla insanın intihara teşebbüs edeceği düşünülüyordu. 2020 yılında COVID-19 pandemisinin DSÖ intihar oranları beklentisini değiştirip değiştirmediğine dair henüz yeterli veri olmasa da DSÖ’nün geçmiş istatistikleri dikkate alınırsa ortalama olarak her 20 saniyede bir ölüm ve 1-2 saniyede bir deneme olduğu varsayılabilir.” dedi. 

Destek alındığında intihar eyleminden vazgeçiliyor

İntihar davranışına sebep olan durumların 90’ını psikiyatrik hastalıkların oluşturduğunu kaydeden Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Her psikiyatrik hastalığı olan kişi intihar edecektir diye bir durum söz konusu değildir. Psikiyatrik hastalıklar tedavi edildiğinde intihar düşüncesi de ortadan kalkar. Bazı intihar eylemleri belli bir zamandır yapılan planlamanın sonucuyken bazı intiharlar ise anlık duygu değişimlerinin sonucu olabilir. Özellikle yaşanan bir şok, korku, endişe, kayıp bireyin kendisini yok etmesinin tek çözüm olduğunu düşündürebilir. Bu kişiler bu duygular içerisindeyken destek aldıklarında intihar eyleminden vazgeçebilirler.” diye konuştu. 

Basına önemli görevler düşüyor

İntiharın önlenmesinde birçok kuruma iş düştüğü gibi basına da büyük bir görev düştüğünü vurgulayan Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Medya organları intihar hakkında yaptıkları yayınlarla intihar davranışının artmasına da azalmasına da katkıda bulunabilirler. Werther etkisi olarak bilinen basında intihar haberinin paylaşılması sonrasında intihar oranlarının artışında özellikle haberin şok edici özelliğinin etkili olduğu ve paylaşımda nezaketli taziye mesajlarının ise intihar düşüncelerine etkisi olmadığı bildiren bir çalışmadan yola çıkılırsa haberin verilme biçiminin önemi anlaşılabilir.” diye konuştu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.