“İKLİM KRİZİYLE YÜZLEŞME ZAMANI”

ÇMO ADANA ŞUBE BAŞKANI DENİZ ORHAN, ORMANLARIN İKLİM KRİZİYLE MÜCADELEDE ÖNEMLİ YER TUTTUĞUNU VURGULADI

Çevre Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Deniz Orhan, iklim krizinin artık bir gelecek senaryosu değil, bugünün bir gerçeği olduğuna dikkat çekerek, “Bu gerçekle yüzleşmek ve harekete geçmek için zaman daralmaktadır” dedi. İçinde bulunduğumuz yıl içinde yaşanan aşırı sıcaklar ve etkilerinin, iklim değişikliğinin ciddiyetini ve aciliyetini gösterdiğini vurgulayan Deniz Orhan, aşırı sıcaklar ve etkilerinin hem ülkemiz hem de dünya için büyük bir uyarı niteliğinde olduğunu kaydetti. ORMANLARI KORUMANIN ÖNEMİ… ÇMO Şube Başkanı Orhan, bir süredir Muğla’nın Milas İlçesi’nde Akbelen Ormanlarında devam eden ağaç kesimine de tepki gösterdi. Orhan, ormanların doğal kaynaklar içerisinde “en değerlilerimiz” olduğunu vurgulayarak, “Akbelen’de maden faaliyetlerine izin verilmesi ile başlayan orman katliamı ve bugüne kadar bölgede yaşanan iklim değişikliği bize iklim krizi ile mücadele etmede ormanları korumanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir” dedi. Haberi… sayfada ……… Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Adana Şubesi Başkanı Deniz Orhan, iklim krizi ile mücadele etmek için acil önlemler alınması çağrısında bulundu. Orhan durumun ciddiyetini “iklim krizi ateşini yükseltiyor; gelen gideni aratacak” sözleriyle, özetledi. Akbelen’deki orman katliamına değinen ÇMO Şube Başkanı Deniz Orhan, ormanların doğal kaynaklarımız içerisinde “en değerlilerden” biri olduğuna dikkat çekti. Orhan, “Ormanlar, iklimi düzenler, su kaynaklarını korur, biyolojik çeşitliliği sağlar, toprak erozyonunu önler ve insan sağlığına katkıda bulunur” dedi. Bu yıl yaşanan aşırı sıcaklar ve etkilerinin iklim değişikliğinin ciddiyetini ve aciliyetini gösterdiğini kaydeden Deniz Orhan, “Aşırı sıcaklar ve etkileri ise hem Türkiye hem de dünya için büyük bir uyarı niteliğindedir. İklim krizi artık bir gelecek senaryosu değil, bugünün gerçeğidir. Bu gerçekle yüzleşmek ve harekete geçmek için zaman daralmaktadır” uyarısında bulundu. Deniz Orhan, açıklamasında daha sonra şu uyarılarda bulundu, önlem alınmasını istedi: “Özellikle Akdeniz bölgesinde daha çok etkisini gördüğümüz iklim krizi, insan sağlığını tehdit etmektedir. Aşırı sıcaklık dalgaları, cilt rahatsızlıkları, kalp krizi, felç, dehidrasyon gibi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Kuraklık ve seller nedeniyle su kaynaklarının kirlenmesi ve azalması, kıtlık ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasına yol açmaktadır. Orman yangınları ve fosil yakıtların kullanımı nedeniyle hava kirliliği artmakta, solunum yolu hastalıkları, kanser ve alerjiler görülmektedir.  Bu nedenle iklim krizi ile mücadele etmek için acil önlemler alınmalıdır. Sera gazı emisyonlarının azaltılması için yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilmeli, enerji verimliliği artırılmalı, yeşil ulaşım desteklenmeli, karbon ayak izi azaltılmalıdır. İklim krizini durdurmak için tarım ve turizm sektörlerinde iklim dostu uygulamalar geliştirilmeli, su kaynaklarının korunması ve yönetimi için entegre planlamalar yapılmalı, kıyı alanlarının korunması ve geliştirilmesi için stratejiler belirlenmeli, su tüketimi konusunda halkın bilinçlendirilmesi ve katılımının sağlanması için eğitim ve kampanyalar düzenlenmelidir. TÜRKİYE’DE ORMANLAR BÜYÜK TAHRİBATA UĞRUYOR Her şeyden öte ormanlar, doğal kaynaklarımızın en değerlilerinden biridir. Ormanlar, iklimi düzenler, su kaynaklarını korur, biyolojik çeşitliliği sağlar, toprak erozyonunu önler ve insan sağlığına katkıda bulunur. Ancak Türkiye’de ormanlar, çeşitli nedenlerle büyük bir tahribata uğramaktadır. Orman yangınları, kaçak kesimler, madencilik faaliyetleri, kentleşme ve tarım alanı açma gibi insan kaynaklı etkenler orman alanlarını azaltmakta ve bozmaktadır. Akbelen’de maden faaliyetlerine izin verilmesi ile başlayan orman katliamı ve bugüne kadar bölgede yaşanan iklim değişikliği bize iklim krizi ile mücadele etmede ormanları korumanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Doğal karbon yutakları olan ormanları korumak ve geliştirmek, iklim krizinin en etkili çözümlerinden biridir. Ormanları korumak için hem yasal hem de toplumsal önlemler alınmalıdır. Yasal önlemler arasında orman alanlarının genişletilmesi, orman kanununun güçlendirilmesi, ormancılık politikalarının bilimsel verilere dayandırılması sayılabilir. Toplumsal önlemler arasında ise orman köylülerinin haklarının tanınması, sivil toplumun katılımının sağlanması, halkın bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi sayılabilir”