Kızılay milletin kalbine yürüyor

GÜNDEM 22.06.2015 - 09:50, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2074+ kez okundu.
 

Kızılay milletin kalbine yürüyor

Türk Kızılayı Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Egemen’e çok özel açıklamalarda bulundu
  Türk Kızılayı Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Cumhuriyet tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün babası olduğu Kızılay çatısı altında hizmet verdiklerini söyledi. Egemen’e özel açıklamalarda bulunan Saygılı, içinde bulunduğumuz Ramazan ayının Adanalılara ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını diledi. Kızılay Adana Şubesi Başkanı olarak Adana’da 2.2 milyon gibi böyle büyük bir ailenin ferdi olmaktan gurur duyduğunu söyleyen Ramazan Saygılı, “Türkiye’nin bir numaralı kentinde Kızılay faaliyetinde olmanın onurunu yaşıyoruz. Neden? Çünkü Adana insanı bizi geldiğimiz günden beri hiç yalnız bırakmadı. İş dünyası, medyası ve bütün gönüldaşlarımız” dedi. İMPARATOR TERBİYESİ ALMIŞ BİR KURUMUZ 78 milyon nüfusa sahip Türkiye’de tüm vatandaşların “iyilik meraklısı” olduğunu vurgulayan Kızılay Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Türk Kızılay’ının görgüsüyle aldığı bilgiyle imparator terbiyesi almış bir kurum olduğunu kaydetti. Saygılı, şöyle dedi: “Cumhuriyet tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün babası olduğu Kızılay’ın burada hizmetini yapıyoruz. Bizler hizmetçi rolündeyiz. Çünkü halkın hizmetini halka verme konumundayız. Ne ile; ayrıntısız hesapsız ve renk körü olarak. Hizmet verirken bir şartımız var, nedir bu önce ihtiyacı olacak ve insan olacak. İçinde doğduğumuz medeniyet bize böyle emrediyor. Ayrımcılık, hesapçılık bizde olmaz. Bundan hareketle geldiğimiz günden beri Adana’nın 15 ilçesine hesapsız, iftarlarımızla, kan bağışımızla, sosyal etkinliklerimizle, ilkyardım eğitimlerimizle yardım etmeye özen gösteriyoruz. İlçeler yetmez her köy olmasa da çoğu köyü gezmeye devam ediyoruz. İnsanlara deprem bilincini aşılıyoruz, ilkyardım eğitimleri veriyoruz. Çam sakızı çoban armağanı hediyeler veriyoruz. Yardım paketi bırakıyoruz ve bu yardımları medya önünde yapmıyoruz. Çünkü yoksulun da bir onuru var, bunu düşünüyoruz” Bu yıl ki, Ramazan paketlerinin içine, ihtiyaç sahiplerine yönelik bir mektup bıraktıklarını anlatan Başkan Saygılı, mektubun içeriğini ve gerekçesini şöyle açıkladı: BİZE İYİLİK YAPMA TADINI YAŞATIYORLAR “Bu yıl ki ramazan paketlerimizin içerisine şöyle bir mektup bıraktık Değerli dostlarımız, milletimizin yardım eli olarak vermiş olduğu bu hediyeleri kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bizler paylaşınca yardımlaşınca çoğalan bir medeniyetin takipçileriyiz. Ülkemizde kardeşlik, komşuluk ve beraber yaşama duygularımız, bereketlenerek devam etsin. Milletçe asırlardır süren iyilik yürüyüşümüz daim olsun. Yüreklerinizde hep kandiller yansın. Kalbiniz hep bayram sevinciyle dolsun. Saygı ve muhabbetlerimizle… Biz ikram etme üzerinde olan bir kurum olarak ve de tarafsak, karşı taraf ikramımızı kabul etmiyorsa Allah muhafaza, dolayısıyla bu ikram ettiğimiz kardeşlerimizin de vermiş olduğumuz hediyelerimizi kabul etmeleri için onurluyuz. Çünkü bize iyilik yapma tadını yaşatıyorlar. Bir başka teşekkürüm de iş dünyasına. Bize hayırlarını Kızılay üzerinden kullanarak Türkiye’nin marka ve iyilik eli olarak iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları imkanlarının fazlasını yapıyorlar. Bizde onların adına Torosların eteklerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Bunları yaparken de kaymakamların ajandasını kullanıyoruz. İhtiyaç sahiplerini öyle belirliyoruz. En son iftarımızı Ramazan Ayının sonuna doğru Taş Köprü de yapacağız. 5 bin kişiyi davet edeceğiz. Desteklerinizi bekliyoruz. Biz sadece aradaki köprü görevini yapıyoruz. İftarlarımızı her gün yapma ihtimalimiz yok. Çünkü Kızılayın onu karşılayacak yeterli bütçesi yok” MİLLETİN KALBİNE YÜRÜYORUZ Bugüne kadar Türk Kızılayı olarak gittikleri hiçbir kapıdan geri çevrilmediklerinin altını çizen Kızılay Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Valiye, belediye başkanlarına gittiklerinde hep destek gördüklerini söyledi. Saygılı, “İyilik Yürüyüşü” kapsamında Türkiye’nin ilk moda kentinde bir etkinlik yapmak istediklerini belirterek, “Kızılay’ın 147. Yılında milletin kalbine yürüyoruz” ifadesini kullandı. ADANA’DA 150-160 BİN ÜNİTE KANA İHTİYACIMIZ VAR Türk Kızılayı olarak Adana’da 150-160 bin ünite kana ihtiyaçları bulunduğuna dikkati çeken Ramazan Saygılı, bu masayı yönettiklerine göre bunun gereklerini de en iyi şekilde yerine getirmek durumunda olduklarını belirtti. Saygılı, kan bağışı konusunda iki yıl üst üste Türkiye şampiyonu olduklarını da hatırlatarak, şöyle devam etti: “Her kan bağışımızın adına bir fidan dikilsin istiyoruz. Bir de Kızılay Ormanı oluşturduk. Ama muradımız 200 bin kan bağışı yapıp 200 bin fidan dikmek. Bir taraftan insanlar şifa bulurken bir taraftan da doğamız yeşillenmiş olsun. Kurulan Kızılay Kan Toplama aracına baktığımız zaman amacımız 200 bin ünite kan toplamak. Vatandaşların kan verme talebi yüksek. Büyükşehir Belediye Başkanımız Hüseyin Sözlü’ye ilk söylediğimizde ilk kanı benden alın dedi. İlk zamanlarda Kızılay çadırı kurduğumuzda fırtınadan dolayı çadırlamız uçtu. Bu Kızılay çadırları uçuyor diye ulusal medyaya da yansıdı. Kan bağışı evi eylemi Türkiye’de ilk burada oldu. KIZILAY EN DONANIMLI KURUMDUR Türk Kızılayı Türkiye’nin en donanımlı kurumudur. Kanlar işlenirken iki noktaya büyük önem veriyoruz.  Nat diye bir akredite kuruluşu var. Oradan aldığımız teknoloji transferleriyle biz hücre döneminde HIV, Hepatit B ve Hepatit C gibi bulaşıcı hastalıkların önlemi için tahlilden geçiyor. Bağışlar alınınca direkt hastaya vermiyoruz. Son ileri teknoloji laboratuvarlarımızda doktorlarımız tahlil yapıyor. Bir hastalık varsa bağışçıya özel bilgi veriyor. Kanınızda böyle bir sorun var en yakın doktora gider misiniz diyor. 3,4 gün içinde eğer kan verene bir haber verilmezse bilin ki kan hayat kurtarmak için yola çıktı. Adınıza bir fidan dikildi. Eskiden tüm kan veriyorduk. Şimdi 3’e bölüyoruz kanları. Beyaz kanı onkoloji hastalarına, kütleyi başkasına, plazmayı başkasına diye 1 bağışı 3 bağışa bölüyoruz. İkincisi bizim -30, -40 derecelik soğuk hava depolarımız var. Kimi ürünlerimiz 15 gün saklanır, kimileri maksimum 2 yıla kadar saklanacak durumdadır. Ama doğrusu biz 15 güne kadar başlayan bir stokla karşılaşmadık. 7 ile 10 gün arası bir stokla sağlamaya çalışıyoruz. Koşar adım gidiyoruz. Kanı aldım depoya koydum 1 ay rahatım diye bir şey yok. 10 gün minimum stokla ucuz yola gidiyoruz. 2005 TÜRK KIZILAYI İÇİN BİR KIRILMA NOKTASIDIR 2005 Türk Kızılayı için bir kırılma noktasıdır. Oradan o günkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan elinde kan poşetiyle çıkıyor. Hiçbir hasta yakını kan için elinde poşetle sokakta gezmeyecek bunu Türk Kızılayı çözecek. Gerekenler yapılacak diye bir talimat geliyor. İlgili bakanlık kan haritası çıkarıp ne kadar ihtiyaç olduğunu belirliyor. Sağlık Bakanlığına bağlı bütün hastaneler nasıl serumu, ağrı kesiciyi bir talep olmadan veriyorsa kan içinde aynı işlemde yapılacak. Yaptığımız anlaşma bu yönde. 2.2 milyon üniteyi tamamlama telaşındayız. Hedefimiz bu. Türk Kızılayı kan ihtiyacını karşılıyor. Ama öne çekilmesi gereken nokta şu Türk Kök projemiz var. Türkiye’nin malum kök hücre bankası yok. Nasıl kan verirken vatandaşlar kök hücre bağışı yapar mısınız diyoruz. Numuneleri bankaya gönderiyoruz. Bankada Türkiye’nin neresinden olursa olsun biriyle eşleştiyse oradaki bakanlık dönüyor. Önemli bir proje olarak da insanların kan bağışı yaparken de kök hücre konusunda da hassasiyetlerini bekliyoruz. Çünkü önemli bir açık var. Organ bağışı ile ilgili alt yapımız yok. Ama her hastanede organ bağışı ile ilgili çalışma var. Kurumsal bilinçlenme önemli bu noktada”
Türk Kızılayı Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Egemen’e çok özel açıklamalarda bulundu

 

Türk Kızılayı Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Cumhuriyet tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün babası olduğu Kızılay çatısı altında hizmet verdiklerini söyledi. Egemen’e özel açıklamalarda bulunan Saygılı, içinde bulunduğumuz Ramazan ayının Adanalılara ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını diledi. Kızılay Adana Şubesi Başkanı olarak Adana’da 2.2 milyon gibi böyle büyük bir ailenin ferdi olmaktan gurur duyduğunu söyleyen Ramazan Saygılı, “Türkiye’nin bir numaralı kentinde Kızılay faaliyetinde olmanın onurunu yaşıyoruz. Neden? Çünkü Adana insanı bizi geldiğimiz günden beri hiç yalnız bırakmadı. İş dünyası, medyası ve bütün gönüldaşlarımız” dedi.

İMPARATOR TERBİYESİ ALMIŞ BİR KURUMUZ

78 milyon nüfusa sahip Türkiye’de tüm vatandaşların “iyilik meraklısı” olduğunu vurgulayan Kızılay Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Türk Kızılay’ının görgüsüyle aldığı bilgiyle imparator terbiyesi almış bir kurum olduğunu kaydetti.

Saygılı, şöyle dedi:

“Cumhuriyet tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün babası olduğu Kızılay’ın burada hizmetini yapıyoruz. Bizler hizmetçi rolündeyiz. Çünkü halkın hizmetini halka verme konumundayız. Ne ile; ayrıntısız hesapsız ve renk körü olarak. Hizmet verirken bir şartımız var, nedir bu önce ihtiyacı olacak ve insan olacak. İçinde doğduğumuz medeniyet bize böyle emrediyor. Ayrımcılık, hesapçılık bizde olmaz. Bundan hareketle geldiğimiz günden beri Adana’nın 15 ilçesine hesapsız, iftarlarımızla, kan bağışımızla, sosyal etkinliklerimizle, ilkyardım eğitimlerimizle yardım etmeye özen gösteriyoruz. İlçeler yetmez her köy olmasa da çoğu köyü gezmeye devam ediyoruz. İnsanlara deprem bilincini aşılıyoruz, ilkyardım eğitimleri veriyoruz. Çam sakızı çoban armağanı hediyeler veriyoruz. Yardım paketi bırakıyoruz ve bu yardımları medya önünde yapmıyoruz. Çünkü yoksulun da bir onuru var, bunu düşünüyoruz”

Bu yıl ki, Ramazan paketlerinin içine, ihtiyaç sahiplerine yönelik bir mektup bıraktıklarını anlatan Başkan Saygılı, mektubun içeriğini ve gerekçesini şöyle açıkladı:

BİZE İYİLİK YAPMA TADINI YAŞATIYORLAR

“Bu yıl ki ramazan paketlerimizin içerisine şöyle bir mektup bıraktık Değerli dostlarımız, milletimizin yardım eli olarak vermiş olduğu bu hediyeleri kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bizler paylaşınca yardımlaşınca çoğalan bir medeniyetin takipçileriyiz. Ülkemizde kardeşlik, komşuluk ve beraber yaşama duygularımız, bereketlenerek devam etsin. Milletçe asırlardır süren iyilik yürüyüşümüz daim olsun. Yüreklerinizde hep kandiller yansın. Kalbiniz hep bayram sevinciyle dolsun. Saygı ve muhabbetlerimizle…

Biz ikram etme üzerinde olan bir kurum olarak ve de tarafsak, karşı taraf ikramımızı kabul etmiyorsa Allah muhafaza, dolayısıyla bu ikram ettiğimiz kardeşlerimizin de vermiş olduğumuz hediyelerimizi kabul etmeleri için onurluyuz. Çünkü bize iyilik yapma tadını yaşatıyorlar. Bir başka teşekkürüm de iş dünyasına. Bize hayırlarını Kızılay üzerinden kullanarak Türkiye’nin marka ve iyilik eli olarak iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları imkanlarının fazlasını yapıyorlar. Bizde onların adına Torosların eteklerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Bunları yaparken de kaymakamların ajandasını kullanıyoruz. İhtiyaç sahiplerini öyle belirliyoruz. En son iftarımızı Ramazan Ayının sonuna doğru Taş Köprü de yapacağız. 5 bin kişiyi davet edeceğiz. Desteklerinizi bekliyoruz. Biz sadece aradaki köprü görevini yapıyoruz.

İftarlarımızı her gün yapma ihtimalimiz yok. Çünkü Kızılayın onu karşılayacak yeterli bütçesi yok”

MİLLETİN KALBİNE YÜRÜYORUZ

Bugüne kadar Türk Kızılayı olarak gittikleri hiçbir kapıdan geri çevrilmediklerinin altını çizen Kızılay Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Valiye, belediye başkanlarına gittiklerinde hep destek gördüklerini söyledi. Saygılı, “İyilik Yürüyüşü” kapsamında Türkiye’nin ilk moda kentinde bir etkinlik yapmak istediklerini belirterek, “Kızılay’ın 147. Yılında milletin kalbine yürüyoruz” ifadesini kullandı.

ADANA’DA 150-160 BİN ÜNİTE KANA İHTİYACIMIZ VAR

Türk Kızılayı olarak Adana’da 150-160 bin ünite kana ihtiyaçları bulunduğuna dikkati çeken Ramazan Saygılı, bu masayı yönettiklerine göre bunun gereklerini de en iyi şekilde yerine getirmek durumunda olduklarını belirtti. Saygılı, kan bağışı konusunda iki yıl üst üste Türkiye şampiyonu olduklarını da hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Her kan bağışımızın adına bir fidan dikilsin istiyoruz. Bir de Kızılay Ormanı oluşturduk. Ama muradımız 200 bin kan bağışı yapıp 200 bin fidan dikmek. Bir taraftan insanlar şifa bulurken bir taraftan da doğamız yeşillenmiş olsun. Kurulan Kızılay Kan Toplama aracına baktığımız zaman amacımız 200 bin ünite kan toplamak. Vatandaşların kan verme talebi yüksek. Büyükşehir Belediye Başkanımız Hüseyin Sözlü’ye ilk söylediğimizde ilk kanı benden alın dedi. İlk zamanlarda Kızılay çadırı kurduğumuzda fırtınadan dolayı çadırlamız uçtu. Bu Kızılay çadırları uçuyor diye ulusal medyaya da yansıdı. Kan bağışı evi eylemi Türkiye’de ilk burada oldu.

KIZILAY EN DONANIMLI KURUMDUR

Türk Kızılayı Türkiye’nin en donanımlı kurumudur. Kanlar işlenirken iki noktaya büyük önem veriyoruz.  Nat diye bir akredite kuruluşu var. Oradan aldığımız teknoloji transferleriyle biz hücre döneminde HIV, Hepatit B ve Hepatit C gibi bulaşıcı hastalıkların önlemi için tahlilden geçiyor. Bağışlar alınınca direkt hastaya vermiyoruz. Son ileri teknoloji laboratuvarlarımızda doktorlarımız tahlil yapıyor. Bir hastalık varsa bağışçıya özel bilgi veriyor. Kanınızda böyle bir sorun var en yakın doktora gider misiniz diyor. 3,4 gün içinde eğer kan verene bir haber verilmezse bilin ki kan hayat kurtarmak için yola çıktı. Adınıza bir fidan dikildi. Eskiden tüm kan veriyorduk. Şimdi 3’e bölüyoruz kanları. Beyaz kanı onkoloji hastalarına, kütleyi başkasına, plazmayı başkasına diye 1 bağışı 3 bağışa bölüyoruz. İkincisi bizim -30, -40 derecelik soğuk hava depolarımız var. Kimi ürünlerimiz 15 gün saklanır, kimileri maksimum 2 yıla kadar saklanacak durumdadır. Ama doğrusu biz 15 güne kadar başlayan bir stokla karşılaşmadık. 7 ile 10 gün arası bir stokla sağlamaya çalışıyoruz. Koşar adım gidiyoruz. Kanı aldım depoya koydum 1 ay rahatım diye bir şey yok. 10 gün minimum stokla ucuz yola gidiyoruz.

2005 TÜRK KIZILAYI İÇİN BİR KIRILMA NOKTASIDIR

2005 Türk Kızılayı için bir kırılma noktasıdır. Oradan o günkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan elinde kan poşetiyle çıkıyor. Hiçbir hasta yakını kan için elinde poşetle sokakta gezmeyecek bunu Türk Kızılayı çözecek. Gerekenler yapılacak diye bir talimat geliyor. İlgili bakanlık kan haritası çıkarıp ne kadar ihtiyaç olduğunu belirliyor. Sağlık Bakanlığına bağlı bütün hastaneler nasıl serumu, ağrı kesiciyi bir talep olmadan veriyorsa kan içinde aynı işlemde yapılacak. Yaptığımız anlaşma bu yönde.

2.2 milyon üniteyi tamamlama telaşındayız. Hedefimiz bu. Türk Kızılayı kan ihtiyacını karşılıyor. Ama öne çekilmesi gereken nokta şu Türk Kök projemiz var. Türkiye’nin malum kök hücre bankası yok.

Nasıl kan verirken vatandaşlar kök hücre bağışı yapar mısınız diyoruz. Numuneleri bankaya gönderiyoruz. Bankada Türkiye’nin neresinden olursa olsun biriyle eşleştiyse oradaki bakanlık dönüyor. Önemli bir proje olarak da insanların kan bağışı yaparken de kök hücre konusunda da hassasiyetlerini bekliyoruz. Çünkü önemli bir açık var. Organ bağışı ile ilgili alt yapımız yok. Ama her hastanede organ bağışı ile ilgili çalışma var. Kurumsal bilinçlenme önemli bu noktada”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.