Ekonominin kalbi Adana’da attı

GÜNDEM 23.05.2019 - 12:49, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2609+ kez okundu.
 

Ekonominin kalbi Adana’da attı

  Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, ‘Dünya ve Türkiye Ekonomisi’ni Adana’da masaya yatırdı. Özel sektördeki borçlanmanın yanlış alanlarda değerlendirildiğinden yakınan Demirtaş, “Dış mihrakı olmayan ülke yoktur. Bizim ülke olarak güçlü olmamız lazım. Çünkü haklıların dediği olmuyor, güçlülerin dediği oluyor” dedi.   Çukurova Genç İşadamları Derneği (Çukurova GİAD), ‘Bilgi Güçtür Toplantıları’ kapsamında Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ı Adana’da konuk etti. HiltonSA’da yapılan ve 1000 kişilik oturma düzeni bulunan salonun dolup taştığı toplantının açılış konuşmasını yapan Çukurova GİAD Başkanı ve TÜGİK Başkan Vekili Ömer Faruk Sakarya, dernek olarak dünyaca ünlü önemli ekonomistleri, konukları Adana’da konuk ettiklerini hatırlattı. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumun başta iş çevreleri ve reel sektör olmak üzere toplumun her kesimini yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Başkan Sakarya, “Bu sıkıntının aşılması için başta hükümet olmak üzere herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bizim, ülkemizin önümüzdeki 10-20 yılını, hatta 50 yılını kurtarmak için yapısal reformları getirmemiz lazım. Bugüne kadar çok önemli krizleri ülke olarak atlattık. Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana onlarca kriz yaşandı, hepsinden de çıkıldı. Mevcut durumdan da elbette çıkılacak. Ancak, sadece bu krizden çıkmak için değil, gelecekte de krizlere girmememizi sağlayacak yapısal reformlara ihtiyacımız var” diye konuştu.   ‘EKONOMİ SİYASETTEN ETKİLENMEMELİ’ Türkiye’de ekonomik göstergelerin, siyasetten etkilenmesini eleştiren Sakarya, “İlkokul çocuklarının bile siyaset konuştuğu, siyasetin içinde olduğu, dünyada belki siyasetin bu kadar çok konuşulduğu başka bir ülke yok. En küçük bir siyasi gelişme ülkenin ekonomisini etkiler hale gelmiş. Bizim bundan kurtulmamız, ekonomimizin siyasetten etkilenmemesi lazım. Ekonomimizi, sadece ekonomik gelişmelerden etkilenecek şekilde geliştirmemiz lazım. Bunun için de eğitimden başlayarak yapısal reformlar çok önemli” dedi.   KIRILGAN BEŞLİDE TÜRKİYE’NİN DURUMU ‘Dünya ve Türkiye Ekonomisi’ konulu konuşmasında, ekonomik verileri de paylaşarak örnekler veren Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş da,  ülke ekonomisinin, Türkiye, Hindistan, Güney Afrika, Endonezya ve Brezilya’nın içinde bulunduğu ‘Kırılgan Beşli’ olarak adlandırılan grubun ekonomik verilerinin dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Bu beş ülkenin cari açık verdiğini, enflasyonla mücadele ettiğini, paralarının değer kaybettiğini ifade eden Demirtaş, “Cari açığı finanse edecek dövizi buluyorsan, döviz gelirin varsa sorun yok. 5 yıl boyunca Hindistan’ın para birimindeki değer kaybı yüzde 17, Güney Afrika ve Endonezya’nın para birimindeki değer kaybı yüzde 48, Brezilya’nın para birimindeki değer kaybı yüzde 90, Türkiye’nin para birimindeki değer kaybı yüzde 253” diye konuştu. Cari açığı kapatmak için yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmenin önemine değinen Demirtaş, ihracatın artırılması gerektiğini, ancak, ithalata da bağlı üretim ve ekonomiyle bunun istenilen sonucu veremeyeceğini belirterek, şunları söyledi:   “Kırılgan beşlide her ülke enflasyonu, cari açığı düşürmüş, Türkiye düşürememiş, yükseltmiş. Bir problemi çözmek için problem olduğunu kabul etmek gerekiyor. Kötü notları tümünün hoca tarafından verildiğini söyleyen bir öğrencinin kendini düzeltme ihtimali var mı? Türkiye’nin batıdan bilim, objektiflik, demokrasi ve hukuku alması lazım. Doğudan da çalışkanlık, aile severlik, misafirperverliği alırsınız. Batının matematiğinden ayrılırsan batarsın. 1923’den 1940’a kadar Türkiye cari fazla vermiş. Cari fazlanın gerçekten bittiği yıl 1938. 1938 yılından sonra Türkiye cari açık vermeye başlamış. Yani, Atatürk’ün öldüğü yıldan sonra.”   TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI Genç nüfus, yüksek iş gücüne katılım oranı, düşük kamu borcu ve lokasyonun ülkemiz için büyük avantaj olduğunu da bildiren Prof. Dr. Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bununla birlikte enflasyonla mücadele yanlış. Merkez Bankası bağımsız değil. Özel sektörün borcu 2002’de 29 milyar dolar iken 2019’da 210 milyar dolara çıkmış. Borcun fazla olması önemli değil, olay sen o borcu nereye yatırdın? Türkiye olarak bu parayı sanayiye, üretime, yazılıma, bio-teknolojiye, dünya çapındaki üniversitelere, Ar-Ge’ye, inovasyona yatırdıysak problem yok. Ama kıyafete, saate, arabaya, itibarımıza yatırdıysak yandık. İtibarına ne kadar çok para yatırırsan o kadar itibarsız olursun. Özel sektördeki borcun 420’de 1’ini tarıma yatırmışız. En büyük kısmı hizmetler sektörüne, inşaat, toptan-perakende, cari işlemler, ulaştırma ve depolamaya gitmiş. Dünya 2008’de girdiği mortgage krizinden daha büyük bir krize girecek. S400 krizi çözülürse, Merkez Bankası ciddi bir faiz artışına giderse dolar sakinleşir. Ülke olarak güçlü olmamız lazım. Sen güçlenmeden karşılarına çıkarsan buna cesaret denmez. Haklıların dedikleri olsaydı, dünyada haksızlık olmazdı. Haklıların dedikleri olmuyor, güçlülerin dedikleri oluyor. Dış mihrakı olmayan ülke yoktur. Ülke olarak yapmamız gerekenler gücün dağıtılması, bağımsız Merkez Bankası, kısa vadeli faizlerin artırılması, tarımda acilen kooperatifleşmeye gidilmesi, liyakat, şeffaf davranmak, adil ve kanuna uygun olarak dış yatırımcıyı çekmek.”   Başkan Ömer Faruk Sakarya, Prof. Dr. Özgür Demirtaş’a plaket vererek teşekkür etti. Toplantıya, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Vergi Dairesi Başkanı Ahmet Tunalı, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, ADSİAD Başkanı Süleyman Sönmez, AYAMDER Başkanı Nadir Vurankaya, Çukurova GİAD üyeleri, Çukurova GİAD Akademi’den mezun öğrencilerle birlikte binden fazla kişi katıldı.

 

Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, ‘Dünya ve Türkiye Ekonomisi’ni Adana’da masaya yatırdı. Özel sektördeki borçlanmanın yanlış alanlarda değerlendirildiğinden yakınan Demirtaş, “Dış mihrakı olmayan ülke yoktur. Bizim ülke olarak güçlü olmamız lazım. Çünkü haklıların dediği olmuyor, güçlülerin dediği oluyor” dedi.

 

Çukurova Genç İşadamları Derneği (Çukurova GİAD), ‘Bilgi Güçtür Toplantıları’ kapsamında Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ı Adana’da konuk etti. HiltonSA’da yapılan ve 1000 kişilik oturma düzeni bulunan salonun dolup taştığı toplantının açılış konuşmasını yapan Çukurova GİAD Başkanı ve TÜGİK Başkan Vekili Ömer Faruk Sakarya, dernek olarak dünyaca ünlü önemli ekonomistleri, konukları Adana’da konuk ettiklerini hatırlattı. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumun başta iş çevreleri ve reel sektör olmak üzere toplumun her kesimini yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Başkan Sakarya, “Bu sıkıntının aşılması için başta hükümet olmak üzere herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bizim, ülkemizin önümüzdeki 10-20 yılını, hatta 50 yılını kurtarmak için yapısal reformları getirmemiz lazım. Bugüne kadar çok önemli krizleri ülke olarak atlattık. Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana onlarca kriz yaşandı, hepsinden de çıkıldı. Mevcut durumdan da elbette çıkılacak. Ancak, sadece bu krizden çıkmak için değil, gelecekte de krizlere girmememizi sağlayacak yapısal reformlara ihtiyacımız var” diye konuştu.

 

‘EKONOMİ SİYASETTEN ETKİLENMEMELİ’

Türkiye’de ekonomik göstergelerin, siyasetten etkilenmesini eleştiren Sakarya, “İlkokul çocuklarının bile siyaset konuştuğu, siyasetin içinde olduğu, dünyada belki siyasetin bu kadar çok konuşulduğu başka bir ülke yok. En küçük bir siyasi gelişme ülkenin ekonomisini etkiler hale gelmiş. Bizim bundan kurtulmamız, ekonomimizin siyasetten etkilenmemesi lazım. Ekonomimizi, sadece ekonomik gelişmelerden etkilenecek şekilde geliştirmemiz lazım. Bunun için de eğitimden başlayarak yapısal reformlar çok önemli” dedi.

 

KIRILGAN BEŞLİDE TÜRKİYE’NİN DURUMU

‘Dünya ve Türkiye Ekonomisi’ konulu konuşmasında, ekonomik verileri de paylaşarak örnekler veren Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş da,  ülke ekonomisinin, Türkiye, Hindistan, Güney Afrika, Endonezya ve Brezilya’nın içinde bulunduğu ‘Kırılgan Beşli’ olarak adlandırılan grubun ekonomik verilerinin dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Bu beş ülkenin cari açık verdiğini, enflasyonla mücadele ettiğini, paralarının değer kaybettiğini ifade eden Demirtaş, “Cari açığı finanse edecek dövizi buluyorsan, döviz gelirin varsa sorun yok. 5 yıl boyunca Hindistan’ın para birimindeki değer kaybı yüzde 17, Güney Afrika ve Endonezya’nın para birimindeki değer kaybı yüzde 48, Brezilya’nın para birimindeki değer kaybı yüzde 90, Türkiye’nin para birimindeki değer kaybı yüzde 253” diye konuştu. Cari açığı kapatmak için yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmenin önemine değinen Demirtaş, ihracatın artırılması gerektiğini, ancak, ithalata da bağlı üretim ve ekonomiyle bunun istenilen sonucu veremeyeceğini belirterek, şunları söyledi:

 

“Kırılgan beşlide her ülke enflasyonu, cari açığı düşürmüş, Türkiye düşürememiş, yükseltmiş. Bir problemi çözmek için problem olduğunu kabul etmek gerekiyor. Kötü notları tümünün hoca tarafından verildiğini söyleyen bir öğrencinin kendini düzeltme ihtimali var mı? Türkiye’nin batıdan bilim, objektiflik, demokrasi ve hukuku alması lazım. Doğudan da çalışkanlık, aile severlik, misafirperverliği alırsınız. Batının matematiğinden ayrılırsan batarsın. 1923’den 1940’a kadar Türkiye cari fazla vermiş. Cari fazlanın gerçekten bittiği yıl 1938. 1938 yılından sonra Türkiye cari açık vermeye başlamış. Yani, Atatürk’ün öldüğü yıldan sonra.”

 

TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI

Genç nüfus, yüksek iş gücüne katılım oranı, düşük kamu borcu ve lokasyonun ülkemiz için büyük avantaj olduğunu da bildiren Prof. Dr. Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bununla birlikte enflasyonla mücadele yanlış. Merkez Bankası bağımsız değil. Özel sektörün borcu 2002’de 29 milyar dolar iken 2019’da 210 milyar dolara çıkmış. Borcun fazla olması önemli değil, olay sen o borcu nereye yatırdın? Türkiye olarak bu parayı sanayiye, üretime, yazılıma, bio-teknolojiye, dünya çapındaki üniversitelere, Ar-Ge’ye, inovasyona yatırdıysak problem yok. Ama kıyafete, saate, arabaya, itibarımıza yatırdıysak yandık. İtibarına ne kadar çok para yatırırsan o kadar itibarsız olursun. Özel sektördeki borcun 420’de 1’ini tarıma yatırmışız. En büyük kısmı hizmetler sektörüne, inşaat, toptan-perakende, cari işlemler, ulaştırma ve depolamaya gitmiş. Dünya 2008’de girdiği mortgage krizinden daha büyük bir krize girecek. S400 krizi çözülürse, Merkez Bankası ciddi bir faiz artışına giderse dolar sakinleşir. Ülke olarak güçlü olmamız lazım. Sen güçlenmeden karşılarına çıkarsan buna cesaret denmez. Haklıların dedikleri olsaydı, dünyada haksızlık olmazdı. Haklıların dedikleri olmuyor, güçlülerin dedikleri oluyor. Dış mihrakı olmayan ülke yoktur. Ülke olarak yapmamız gerekenler gücün dağıtılması, bağımsız Merkez Bankası, kısa vadeli faizlerin artırılması, tarımda acilen kooperatifleşmeye gidilmesi, liyakat, şeffaf davranmak, adil ve kanuna uygun olarak dış yatırımcıyı çekmek.”

 

Başkan Ömer Faruk Sakarya, Prof. Dr. Özgür Demirtaş’a plaket vererek teşekkür etti. Toplantıya, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Vergi Dairesi Başkanı Ahmet Tunalı, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, ADSİAD Başkanı Süleyman Sönmez, AYAMDER Başkanı Nadir Vurankaya, Çukurova GİAD üyeleri, Çukurova GİAD Akademi’den mezun öğrencilerle birlikte binden fazla kişi katıldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.