Adanaspor’un eski futbolcularından Nail Toker Başkan Bayram Akgül’e sitem etti.

SPOR 14.09.2023 - 11:39, Güncelleme: 14.09.2023 - 11:39 5181+ kez okundu.
 

Adanaspor’un eski futbolcularından Nail Toker Başkan Bayram Akgül’e sitem etti.

“CAMİAYI BABASININ ÇİFTLİĞİ GİBİ YÖNETİYOR”
Bitexen Adana 1954 FK’nın Ali Hoşfikirer Tesisleri’ndeki antrenmanı izlerken karşılaştığımız Adanaspor camiasında emeği olan, turuncu-beyaz renklere gönül vermiş bir isim Nail Toker’le futbolun dünü ve bugününe ışık tutacak önemli açıklamalarda bulundu. Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’ün, kulübü ‘babalarının çiftliği’ gibi yönettiğini iddia etti. Adanaspor’un başarısızlığını, kulübün yönetimini son üç sezondur oğulları Furkan ve İbrahim Akgül’e bırakmasına bağlayan Toker, “Başarısız transferler yapıyorlar. Neyse ki, kötü sonuçlarla küme düşme potasına girdiklerinde pandemi ve deprem felaketi sebebiyle ligde kalabildiler. Bu sezon Trendyol 1. Lig’den 4 takım düşecek. Adanaspor’un, mevcut kadrosuyla işi daha zor gözüküyor” diyerek, faturanın ağır olacağını iddia etti. Aslen Tarsuslu olmasına rağmen eski adıyla Barkal yeni adıyla Fevzipaşa Mahallesi’nde doğup büyüyen eski futbolcu Nail Toker, Adanaspor’un çocukluk sevdası olduğunu söyledi.  “20-25 BİN TARAFTARA OYNARDIK” Turuncu-Beyaz renklere duyduğu sevgiyi sürekli dile getiren Nail Toker, Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’ün kulübü ‘aile şirketi’ gibi yönettiğine vurgu yaparak, “Vallahi bana göre diğer kulüpler gibi yönetirse tarafım. Ama, böyle aile şirketi gibi yönettiğinde taraf değilim. Geldiğimiz nokta ortada. Adanaspor’un durumu iyi değil. İşi ticari olarak görüyorlar. Aile şirketi derken, söylemek istediğim buydu. Koskoca Adanaspor camiasını, dev çınarı ‘kendi babalarının çiftliği’ gibi yönetiyorlar. 20-25 bin taraftara oynadığımız yılları hatırlıyorum. Şimdi, bu camiaya yazık.  500, en fazla 800 taraftara oynuyor. Onlar da hep gencecik, bilinçsiz çocuklar. Turuncu-Beyaz sevgisiyle geliyorlar. Seviyorlar ama bilinçli değiller. Hal böyle olunca binlerce Adanaspor taraftarı isyan etti, ayağa kalktı. ‘Bir alternatif bulalım’ dediler. Burada Menderes Kutlu başkanım bir liderlik, bir önderlik yaptı. Şehirdeki Turuncu-Beyazlı sevdalıları bir araya getirdi” şeklinde konuşarak, daha da iyi olacağına inandığını ifade etti. “ADANASPOR AŞIĞIYIM” Adana 1954 FK’da heyecanı gördüğünü ifade eden Nail Toker, “Deplasman maçlarına da gidiyorum. Karaman’daki finallere de gittim. Mümkün olduğu kadar, sağlığım el verdiği kadar takip ediyorum, manevi anlamda destek oluyorum. Keşke daha fazla şeyler yapabilsem. Camiamız adına bizden arzu edilen bir şey olursa seve seve yaparım. Yani, Adanaspor aşığıyım. Konuşacak çok şey var. Ben bir futbolcu olarak o taraftarın otoban yakmasında da oradaydım. Tesisi bastıklarında meşalelerle protesto ettiklerinde de oradaydım. Yani netice alınabiliyor mu, bilmiyorum. Başkan Bayram Akgül şu anki mevcut durumdan mutlu mu, memnun mu? Aklım almıyor. Bir insan yani parasıyla, kariyeriyle, ticari hayatıyla kendini niye bu kadar zora sokuyor. İfade edemiyorum. Adamın kendi malı bir şey diyemiyoruz o anlamda ama biraz da kendinin bir ideali, bir hedefi olsun ya. Değil mi? Bir zamanlar nasıl aldın bu takımı? 3. Lig’den, 2. Lig’den aldın Süper Lig’e çıkardın. O zaman taraftar seni baş tacı etti ama sen bunun kıymetini bilmedin. Tamam, ticaretini yap, para kazan. Ama kazandığın paradan da camiaya, bu takıma bir yatırım yap arkadaş. Sana kim ‘Niye bu kadar para kazandın?’ demiyor. ‘Ne kadar mal varlığın var?’ diye kimsenin sorgulamaya hakkı yok.  Ama lütfen, bir de sen şu camianın sesine kulak ver. Haksız mıyım kardeşim? Bu benim şahsi fikrim değil. Bu Adanaspor camiasının fikri. Yani ben 15 yaşındaki Adanasporluyla da sohbet ediyorum. 70 yaşındaki Adanasporluyla da konuşuyorum, yaşıyorum Adanaspor’u. Konuştuklarım, onların arzu ve istekleri. Artık tabii benim duygularım da var bunun içinde. Onu da katıyorum. Geçmişte, herkes bu takımda büyük paralara imza atarken biz arma aşkına, memleket aşkına boş mukaveleye imza attık. Benim gibi bir sürü Adanalı memleket çocuğu var. Çoğu da mağdur durumda. Çok şükür bizim öyle bir sıkıntımız yok” şeklinde sitem ederek, tek mutluluğunun bu camianın başarılı olması olduğunu iddia etti. “GÖNÜL BAĞIMIZ VAR” Başkan Menderes Kutlu yönetiminde Bitexen Adana 1954 FK ile şehre yeni bir soluk kazandırıldığını iddia eden Toker, “Zaten Başkan Kutlu, benim çocukluk arkadaşım. Adanaspor için çok büyük mücadele vermiş, fedakarlık yapmış bir isim. Geçmişte tribünde Adanaspor’u taraftar olarak destekleyen bir adam. Şimdi de Başkan. Maddi-Manevi olarak, başkan olarak her türlü mücadeleyi veriyor. Biz de karınca-kararınca ona destek olma çabasındayız. Gönül bağımız var. Başarılı olması için yürekten destekliyorum. Haftanın 3-4 günü antrenmanlarını takip ediyorum. Haftanın 2 günü de Çatalan Tesisleri’nde Adanaspor’u izlemeye gidiyorum. Benim için fark etmiyor. Turuncu-Beyaz neredeyse ben oradayım” şeklinde konuşarak Adanaspor da Adana 1954 FK da camianın takımı olduğunu iddia etti. Adanaspor’un A.Ş. olmasının, Bayram Akgül’ün şahsı malı olmasının fark etmediğini iddia eden Toker, “Özümüzden kopmuş değiliz. Orayı da terk edemeyiz. Gözümü açtığım yuvam” diye konuştu. “KENAR MAHALLEDEN, FUTBOLUN ZİRVESİNE UZANMIŞ” Futbola 1975 yılında Adanaspor genç takımında başlayan Toker, siyasi olaylar ve mahallesinin o zamanlar kent dışında olması, sokak lambalarının bile olmaması sebebiyle ancak üç ay idmanlara gidip gelebilmiş. Babasının inşaat işçisi olduğunu belirten Toker, “İşte, lisanslar çıkacak, maaşlar başlayacak. Babam bir gün ‘ben her gün senin kötü haberini beklemekten yoruldum’ dedi. Adam akşama kadar inşaatta çalışıyor. 14 saat ağır işçilik. Bize geliyor, antrenmanın bitmesini bekliyor. ‘Ben göndermeyeceğim seni’ dedi. Tabii o zaman da futbol oynayana kör bakıyorlar. ‘Futbol senin neyine?’ diyorlar. ‘Topun arkasında koşmayla karın mı doyar?’ diyorlar. O zaman da doymuyordu yani. Çünkü, ailenin ayakkabı alacak, çorap alacak, şort alacak parası yok, ekmeği zor buluyorsun. Ayakkabı eskimesin diye top oynatmıyorlar” diyerek, bunları yaşayarak futbolda belirli bir yere gelebildiğini ifade etti. “ADANAGÜCÜ TÜRK FUTBOLUNA ÇOK OYUNCU KAZANDIRDI” Üç aylık idmandan sonra, futbola bir yıla yakındır ara verdiğini belirten Toker, o aralar Adanagücü’nün mahallelerinde olan bir sahada idman yapmaya başladığını söyledi. Mahallenin ileri gelenlerinin de babasına ‘Bu çocuk yetenekli. Bırak devam etsin’ diye baskı yaptığını hatırlatan Nail Toker, “Bu kadar ısrardan sonra, babam da ‘bunda da demek ki bir hayır var’ diyerek Adanagücü’nde futbola devam etmeme izin verdi. Adanagücü rahmetli Fuat Bugay’ın zamanında Türk futboluna çok oyuncu kazandırdı. 1985’lere kadar çok başarılıydı. Adanagücü, şimdi Amatör Küme’de mücadele ediyor. O takımı BAL’a veya 3. Lig’e koysan zirveye oynardı. O zamanlar öyleydi. Sonrasında bir talihsizlik yaşadık. Başkan Fuat Bugay vefat etti. Kulüp Yenibey’e, satıldı. Yine bize bir ayrılık düştü” şeklinde konuşarak futbol hayatından anekdotlar paylaştı. “YİNE BİR ŞANSSIZLIK” Sonra Yeşilevlerspor’un kurulduğunu ifade eden Toker, “Bundan sonra patladım işte. Herkes beni tanıyordu artık. Bir sürü takım istiyordu. O dönemde Adana Demirspor’un dikkatini çekmişim. Çetin Güler beni izlemeye gelmiş. Maçlarımda, oyunumu beğenmiş. ‘Bizde devam etsin’ demiş. Sezon sonuna kadar Adana Demirspor’la idmanlara çıktım. Kendimi gösterdim, beğendiler, kabul ettiler. Sezon sonuna kadar Adana Demirspor’la devam ettik. Tabii bu arada kendi takımım Yeşilevlerspor’da da maçlara devam ediyordum. İyi bir çıkış yakaladım. Artık bir tanınırlığım vardı. Sezon sonunu bekliyoruz ki Adana Demirspor’da profesyonel imza atacağız işte. Yine bir şanssızlık. Bu kez de Adana Demirspor’da yönetim değişti. Metin Türel geldi. Yeni bir yönetim anlayışı oluştu. Rahmetli Muhammed Kaymak, Adem Atılgan abiler… Profesyonel olamadım. Neyse, 15-20 gün sonra Ankara’dan bir haber geldi. ‘Çetin Güler Hoca Mardinspor’la anlaştı’ dediler. O dönemde Demirspor’dan Şirin abi, Orhan Kozik vardı. Çetin Hoca ‘Nail ne oldu?’ diye sorarak, ‘Hemen beni arasın’ demiş. Aradım. Beni Mardinspor’a çağırdı. ‘Sizinle ölüme gelirim. Çünkü beni sen kenar mahallede, gariban bir işçi çocuğuyken, bana sahip çıktın’ dedim. Çok mutlu oldu. Gittim. Para konuşmadım bile. ‘Hocam ve yönetim ne uygun görüyorsa imza atarım. Buraya futbol oynamaya geldim. Kendimi ispat edeceğim’ dedim. Onlar da mutlu oldular. 1984-85 sezonunda 500 lira peşin para aldım. İyi paraydı. O zaman bu paraya Barkal durağından dolmuş satın alabiliyordun. Mardinspor’da üç sezon oynadım. Profesyonel olduğum ilk yıl Mardinspor formasıyla karşılaştığımız Adana Demirspor’a da ilk golümü atmak nasip oldu. İki yıl 2. Lig’de oynadım. O sezon 9-10 gol attım. O yıl yine bir talihsizlik, takım küme düştü. Ertesi sene şampiyonluğa oynadık. İkinci Ligi birinci bitirdik. Üçüncü yıl Eyüp Arın geldi. Onlarla iyi bir kadroyla yine çıktık üçüncü kez şampiyon olduk. Sonrasında özel ve parasal sebeplerle Mardinspor’dan ayrılmak zorunda kaldım. Mardinspor tarihine geçen ilk 10 oyuncudan biriyimdir. Amatör Küme’den giderek, 28 gol atmış bir forvet oyuncusuydum. Sonra Bitlis’e gittim. Orada yine çok iyi bir sezon geçirdim. Bitlisspor formasıyla 2. Lig’de 13 gol attım. Sonrasında Süper Lig’de Boluspor’a gittim. Burada biraz sabredemedim. Dik başlıydım. Yanlışa gelemiyordum. Hoca, ‘sabret’ dedi. Ben ‘yok’ dedim. ‘Sabretmiyorum. Ben gideceğim’ dedim. ‘O zaman bizim dediğimiz yere gideceksin’ dediler. Rahmetli Yılmaz Becik vardı. ‘Ya Düzcespor, ya da burada oturacaksın’ dedi. Ben de ‘Oynamak istiyorum. Gideyim’ dedim. Yedek kalmayı kabullenemiyorum, hazmedemiyorum. Bir dönem Düzce’de kiralık oynadım. Ertesi sezon Nevşehirspor’da kiralık oynadım. Büyük umutlarla Boluspor’a gitmiştim ama beklediğimi bulamadığım için hiç gözümde kalmamıştı. Hatta Şenol Hoca da bir keresinde karşılaştığımızda ‘Gördüğüm en geri zekalı topçu bu’ demişti. Öyle oldu” diyerek pişmanlıklarından da bahsetti. “DAMAR DARALMASI, FUTBOL HAYATIMI BİTİRDİ” Adanaspor’da nasıl futbol oynamaya başladığından da bahseden Nail Toker, “Sonra işte ben Nevşehirspor’dan, 1991-92 sezonunda Adanapor’a geldim. Adanaspor küme düşmüştü. Kötü dönemindeyiz. Bütün oyuncular gitmişti. Eskilerden Bülent, Reşat, Eyüp Abi, Güven Abi, Hakan Özman ve Can Bebek kalmıştı. Diğer oyuncular hep Adanalılar. Genç takımdan, altyapıdan çocuklar işte. Üç sezon Adanaspor’da oynadım. Sonra, kulübün ekonomik sebeplerinden Karaman’a gittim. Adanaspor benim çocukluk sevdamdı. 3-4 sezon daha kalalım işte. En son 1995 sezonu Silivri Hizmetleri’ne transfer oldum. Orada da damar daralmasından futbolu bırakmak zorunda kaldım” şeklinde konuşarak o yıllardan bu yana futboldan hiç kopmadığını ifade etti.
“CAMİAYI BABASININ ÇİFTLİĞİ GİBİ YÖNETİYOR”

Bitexen Adana 1954 FK’nın Ali Hoşfikirer Tesisleri’ndeki antrenmanı izlerken karşılaştığımız Adanaspor camiasında emeği olan, turuncu-beyaz renklere gönül vermiş bir isim Nail Toker’le futbolun dünü ve bugününe ışık tutacak önemli açıklamalarda bulundu. Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’ün, kulübü ‘babalarının çiftliği’ gibi yönettiğini iddia etti. Adanaspor’un başarısızlığını, kulübün yönetimini son üç sezondur oğulları Furkan ve İbrahim Akgül’e bırakmasına bağlayan Toker, “Başarısız transferler yapıyorlar. Neyse ki, kötü sonuçlarla küme düşme potasına girdiklerinde pandemi ve deprem felaketi sebebiyle ligde kalabildiler. Bu sezon Trendyol 1. Lig’den 4 takım düşecek. Adanaspor’un, mevcut kadrosuyla işi daha zor gözüküyor” diyerek, faturanın ağır olacağını iddia etti.

Aslen Tarsuslu olmasına rağmen eski adıyla Barkal yeni adıyla Fevzipaşa Mahallesi’nde doğup büyüyen eski futbolcu Nail Toker, Adanaspor’un çocukluk sevdası olduğunu söyledi. 


“20-25 BİN TARAFTARA OYNARDIK”
Turuncu-Beyaz renklere duyduğu sevgiyi sürekli dile getiren Nail Toker, Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’ün kulübü ‘aile şirketi’ gibi yönettiğine vurgu yaparak, “Vallahi bana göre diğer kulüpler gibi yönetirse tarafım. Ama, böyle aile şirketi gibi yönettiğinde taraf değilim. Geldiğimiz nokta ortada. Adanaspor’un durumu iyi değil. İşi ticari olarak görüyorlar. Aile şirketi derken, söylemek istediğim buydu. Koskoca Adanaspor camiasını, dev çınarı ‘kendi babalarının çiftliği’ gibi yönetiyorlar. 20-25 bin taraftara oynadığımız yılları hatırlıyorum. Şimdi, bu camiaya yazık.  500, en fazla 800 taraftara oynuyor. Onlar da hep gencecik, bilinçsiz çocuklar. Turuncu-Beyaz sevgisiyle geliyorlar. Seviyorlar ama bilinçli değiller. Hal böyle olunca binlerce Adanaspor taraftarı isyan etti, ayağa kalktı. ‘Bir alternatif bulalım’ dediler. Burada Menderes Kutlu başkanım bir liderlik, bir önderlik yaptı. Şehirdeki Turuncu-Beyazlı sevdalıları bir araya getirdi” şeklinde konuşarak, daha da iyi olacağına inandığını ifade etti.
“ADANASPOR AŞIĞIYIM”
Adana 1954 FK’da heyecanı gördüğünü ifade eden Nail Toker, “Deplasman maçlarına da gidiyorum. Karaman’daki finallere de gittim. Mümkün olduğu kadar, sağlığım el verdiği kadar takip ediyorum, manevi anlamda destek oluyorum. Keşke daha fazla şeyler yapabilsem. Camiamız adına bizden arzu edilen bir şey olursa seve seve yaparım. Yani, Adanaspor aşığıyım. Konuşacak çok şey var. Ben bir futbolcu olarak o taraftarın otoban yakmasında da oradaydım. Tesisi bastıklarında meşalelerle protesto ettiklerinde de oradaydım. Yani netice alınabiliyor mu, bilmiyorum. Başkan Bayram Akgül şu anki mevcut durumdan mutlu mu, memnun mu? Aklım almıyor. Bir insan yani parasıyla, kariyeriyle, ticari hayatıyla kendini niye bu kadar zora sokuyor. İfade edemiyorum. Adamın kendi malı bir şey diyemiyoruz o anlamda ama biraz da kendinin bir ideali, bir hedefi olsun ya. Değil mi? Bir zamanlar nasıl aldın bu takımı? 3. Lig’den, 2. Lig’den aldın Süper Lig’e çıkardın. O zaman taraftar seni baş tacı etti ama sen bunun kıymetini bilmedin. Tamam, ticaretini yap, para kazan. Ama kazandığın paradan da camiaya, bu takıma bir yatırım yap arkadaş. Sana kim ‘Niye bu kadar para kazandın?’ demiyor. ‘Ne kadar mal varlığın var?’ diye kimsenin sorgulamaya hakkı yok.  Ama lütfen, bir de sen şu camianın sesine kulak ver. Haksız mıyım kardeşim? Bu benim şahsi fikrim değil. Bu Adanaspor camiasının fikri. Yani ben 15 yaşındaki Adanasporluyla da sohbet ediyorum. 70 yaşındaki Adanasporluyla da konuşuyorum, yaşıyorum Adanaspor’u. Konuştuklarım, onların arzu ve istekleri. Artık tabii benim duygularım da var bunun içinde. Onu da katıyorum. Geçmişte, herkes bu takımda büyük paralara imza atarken biz arma aşkına, memleket aşkına boş mukaveleye imza attık. Benim gibi bir sürü Adanalı memleket çocuğu var. Çoğu da mağdur durumda. Çok şükür bizim öyle bir sıkıntımız yok” şeklinde sitem ederek, tek mutluluğunun bu camianın başarılı olması olduğunu iddia etti.
“GÖNÜL BAĞIMIZ VAR”
Başkan Menderes Kutlu yönetiminde Bitexen Adana 1954 FK ile şehre yeni bir soluk kazandırıldığını iddia eden Toker, “Zaten Başkan Kutlu, benim çocukluk arkadaşım. Adanaspor için çok büyük mücadele vermiş, fedakarlık yapmış bir isim. Geçmişte tribünde Adanaspor’u taraftar olarak destekleyen bir adam. Şimdi de Başkan. Maddi-Manevi olarak, başkan olarak her türlü mücadeleyi veriyor. Biz de karınca-kararınca ona destek olma çabasındayız. Gönül bağımız var. Başarılı olması için yürekten destekliyorum. Haftanın 3-4 günü antrenmanlarını takip ediyorum. Haftanın 2 günü de Çatalan Tesisleri’nde Adanaspor’u izlemeye gidiyorum. Benim için fark etmiyor. Turuncu-Beyaz neredeyse ben oradayım” şeklinde konuşarak Adanaspor da Adana 1954 FK da camianın takımı olduğunu iddia etti.
Adanaspor’un A.Ş. olmasının, Bayram Akgül’ün şahsı malı olmasının fark etmediğini iddia eden Toker, “Özümüzden kopmuş değiliz. Orayı da terk edemeyiz. Gözümü açtığım yuvam” diye konuştu.

“KENAR MAHALLEDEN, FUTBOLUN ZİRVESİNE UZANMIŞ”
Futbola 1975 yılında Adanaspor genç takımında başlayan Toker, siyasi olaylar ve mahallesinin o zamanlar kent dışında olması, sokak lambalarının bile olmaması sebebiyle ancak üç ay idmanlara gidip gelebilmiş. Babasının inşaat işçisi olduğunu belirten Toker, “İşte, lisanslar çıkacak, maaşlar başlayacak. Babam bir gün ‘ben her gün senin kötü haberini beklemekten yoruldum’ dedi. Adam akşama kadar inşaatta çalışıyor. 14 saat ağır işçilik. Bize geliyor, antrenmanın bitmesini bekliyor. ‘Ben göndermeyeceğim seni’ dedi. Tabii o zaman da futbol oynayana kör bakıyorlar. ‘Futbol senin neyine?’ diyorlar. ‘Topun arkasında koşmayla karın mı doyar?’ diyorlar. O zaman da doymuyordu yani. Çünkü, ailenin ayakkabı alacak, çorap alacak, şort alacak parası yok, ekmeği zor buluyorsun. Ayakkabı eskimesin diye top oynatmıyorlar” diyerek, bunları yaşayarak futbolda belirli bir yere gelebildiğini ifade etti.
“ADANAGÜCÜ TÜRK FUTBOLUNA ÇOK OYUNCU KAZANDIRDI”
Üç aylık idmandan sonra, futbola bir yıla yakındır ara verdiğini belirten Toker, o aralar Adanagücü’nün mahallelerinde olan bir sahada idman yapmaya başladığını söyledi. Mahallenin ileri gelenlerinin de babasına ‘Bu çocuk yetenekli. Bırak devam etsin’ diye baskı yaptığını hatırlatan Nail Toker, “Bu kadar ısrardan sonra, babam da ‘bunda da demek ki bir hayır var’ diyerek Adanagücü’nde futbola devam etmeme izin verdi. Adanagücü rahmetli Fuat Bugay’ın zamanında Türk futboluna çok oyuncu kazandırdı. 1985’lere kadar çok başarılıydı. Adanagücü, şimdi Amatör Küme’de mücadele ediyor. O takımı BAL’a veya 3. Lig’e koysan zirveye oynardı. O zamanlar öyleydi. Sonrasında bir talihsizlik yaşadık. Başkan Fuat Bugay vefat etti. Kulüp Yenibey’e, satıldı. Yine bize bir ayrılık düştü” şeklinde konuşarak futbol hayatından anekdotlar paylaştı.
“YİNE BİR ŞANSSIZLIK”
Sonra Yeşilevlerspor’un kurulduğunu ifade eden Toker, “Bundan sonra patladım işte. Herkes beni tanıyordu artık. Bir sürü takım istiyordu. O dönemde Adana Demirspor’un dikkatini çekmişim. Çetin Güler beni izlemeye gelmiş. Maçlarımda, oyunumu beğenmiş. ‘Bizde devam etsin’ demiş. Sezon sonuna kadar Adana Demirspor’la idmanlara çıktım. Kendimi gösterdim, beğendiler, kabul ettiler. Sezon sonuna kadar Adana Demirspor’la devam ettik. Tabii bu arada kendi takımım Yeşilevlerspor’da da maçlara devam ediyordum. İyi bir çıkış yakaladım. Artık bir tanınırlığım vardı. Sezon sonunu bekliyoruz ki Adana Demirspor’da profesyonel imza atacağız işte. Yine bir şanssızlık. Bu kez de Adana Demirspor’da yönetim değişti. Metin Türel geldi. Yeni bir yönetim anlayışı oluştu. Rahmetli Muhammed Kaymak, Adem Atılgan abiler… Profesyonel olamadım. Neyse, 15-20 gün sonra Ankara’dan bir haber geldi. ‘Çetin Güler Hoca Mardinspor’la anlaştı’ dediler. O dönemde Demirspor’dan Şirin abi, Orhan Kozik vardı. Çetin Hoca ‘Nail ne oldu?’ diye sorarak, ‘Hemen beni arasın’ demiş. Aradım. Beni Mardinspor’a çağırdı. ‘Sizinle ölüme gelirim. Çünkü beni sen kenar mahallede, gariban bir işçi çocuğuyken, bana sahip çıktın’ dedim. Çok mutlu oldu. Gittim. Para konuşmadım bile. ‘Hocam ve yönetim ne uygun görüyorsa imza atarım. Buraya futbol oynamaya geldim. Kendimi ispat edeceğim’ dedim. Onlar da mutlu oldular. 1984-85 sezonunda 500 lira peşin para aldım. İyi paraydı. O zaman bu paraya Barkal durağından dolmuş satın alabiliyordun. Mardinspor’da üç sezon oynadım. Profesyonel olduğum ilk yıl Mardinspor formasıyla karşılaştığımız Adana Demirspor’a da ilk golümü atmak nasip oldu. İki yıl 2. Lig’de oynadım. O sezon 9-10 gol attım. O yıl yine bir talihsizlik, takım küme düştü. Ertesi sene şampiyonluğa oynadık. İkinci Ligi birinci bitirdik. Üçüncü yıl Eyüp Arın geldi. Onlarla iyi bir kadroyla yine çıktık üçüncü kez şampiyon olduk. Sonrasında özel ve parasal sebeplerle Mardinspor’dan ayrılmak zorunda kaldım. Mardinspor tarihine geçen ilk 10 oyuncudan biriyimdir. Amatör Küme’den giderek, 28 gol atmış bir forvet oyuncusuydum. Sonra Bitlis’e gittim. Orada yine çok iyi bir sezon geçirdim. Bitlisspor formasıyla 2. Lig’de 13 gol attım. Sonrasında Süper Lig’de Boluspor’a gittim. Burada biraz sabredemedim. Dik başlıydım. Yanlışa gelemiyordum. Hoca, ‘sabret’ dedi. Ben ‘yok’ dedim. ‘Sabretmiyorum. Ben gideceğim’ dedim. ‘O zaman bizim dediğimiz yere gideceksin’ dediler. Rahmetli Yılmaz Becik vardı. ‘Ya Düzcespor, ya da burada oturacaksın’ dedi. Ben de ‘Oynamak istiyorum. Gideyim’ dedim. Yedek kalmayı kabullenemiyorum, hazmedemiyorum. Bir dönem Düzce’de kiralık oynadım. Ertesi sezon Nevşehirspor’da kiralık oynadım. Büyük umutlarla Boluspor’a gitmiştim ama beklediğimi bulamadığım için hiç gözümde kalmamıştı. Hatta Şenol Hoca da bir keresinde karşılaştığımızda ‘Gördüğüm en geri zekalı topçu bu’ demişti. Öyle oldu” diyerek pişmanlıklarından da bahsetti.
“DAMAR DARALMASI, FUTBOL HAYATIMI BİTİRDİ”
Adanaspor’da nasıl futbol oynamaya başladığından da bahseden Nail Toker, “Sonra işte ben Nevşehirspor’dan, 1991-92 sezonunda Adanapor’a geldim. Adanaspor küme düşmüştü. Kötü dönemindeyiz. Bütün oyuncular gitmişti. Eskilerden Bülent, Reşat, Eyüp Abi, Güven Abi, Hakan Özman ve Can Bebek kalmıştı. Diğer oyuncular hep Adanalılar. Genç takımdan, altyapıdan çocuklar işte. Üç sezon Adanaspor’da oynadım. Sonra, kulübün ekonomik sebeplerinden Karaman’a gittim. Adanaspor benim çocukluk sevdamdı. 3-4 sezon daha kalalım işte. En son 1995 sezonu Silivri Hizmetleri’ne transfer oldum. Orada da damar daralmasından futbolu bırakmak zorunda kaldım” şeklinde konuşarak o yıllardan bu yana futboldan hiç kopmadığını ifade etti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.