BUGÜN SUSARSAK YARIN ÇOK GEÇ OLACAK!

Eğitim-İş, Öğretmenlik Meslek Kanunu için “Büyük Öğretmen” yürüyüşüne çağırdı.

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Adana Şube Başkanı Seher Ergin, hükümetin ortaklarıyla getirdiği Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hiçbir sorunlarına yanıt vermediğini belirterek, “Gelecekte büyük ve geri dönüşsüz tehlikeler içermektedir, kabul etmiyoruz” dedi.    Ergin, Egemen’e yaptığı açıklamada, öğretmenliği en zor koşullarda ve büyük bir fedakarlıkla yapacaklarını, ideal ve iddialarını çocuk sevgisi ve gelecek sorumluluğuyla büyüteceklerini söyledi.  Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun uzmanlıklarını ve mesleki deneyim ve donanımlarını yok saydığını aktaran Ergin, “Bu meslek kanunu öğretmenliği değersizleştirmekte, mesleki haklarımızı da yeni şartlara bağlamaktadır. Okullarda çalışma barışını bozacak, içeriğinde yer alan kariyer basamakları uygulamasıyla da öğrenci ve veliler arasında ayrışmaya neden olacaktır, karşı çıkıyoruz.” diye konuştu.  Ergin, şöyle devam etti: “Bugün yoksulluk sınırının altında ücret alan, çalışma şartları çağın gerisinde kalan, zaten kadrolu, ücretli ve sözleşmeli diye ayrılan biz eğitim emekçileri için bu kanun sorun çözen değil başlıbaşına bir sorundur. Derhal geri çekilmelidir.” Ergin, kanun gündeme geldiğinden bu yana barındırdığı tehlikeleri anlattıklarını, haklı itirazı örgütlediklerini ifade ederek, şöyle konuştu: “Eğitim-İş, öğretmenleri Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) başta olmak üzere  eğitim emekçisinin tüm sorunlarına karşı başlatacağı Büyük Yürüyüş’e davet  etmektedir. Eğitim bir bütün olduğu için, ÖMK’nın tahribatını doğrudan ya da dolaylı olarak yaşayacak eğitimin tüm özneleri, yani sadece öğretmenler  değil, eğitim kurumlarındaki idari personelden üniversitelerdeki öğretim  görevlilerine kadar tüm eğitim emekçileri yürüyüşümüze davetlidir.” Ergin, 1 Ekim Cumartesi günü saat 11.00’de 1. Meclis önünden Anıtkabir’e yürüyeceklerini kaydederek, şöyle devam etti: “Gelin; sorunlarımızı birlikte ve daha gür biçimde anlatalım. Gelin; öğretmene saygı, öğretmenliğe itibar isteyelim. Gelin, insanca çalışma koşullarında insanlık onuruna yaraşır ücret talebimizi  beraber haykıralım. Gelin, bu ülkenin tek Başöğretmen’ine yürüyelim. O’nun unvanında gözümüz olmadığını, ideallerini gerçekleştirmek için sözümüz  olduğunu gösterelim. Bugün susarsak yarın çok geç olacak! Gelin, gecikmeyelim!”