“Hedefimiz, demokratik Sistem ve barışın tesisi”

  HDP Adana milletvekili adayları Tülay Hatımoğulları, Kemal Peköz ve Rozerin Tosun gazetemize nezaket ziyaretinde bulundu.  “BARAJ SORUNU 80 MİLYONUN SORUNU” Milletvekili adayı Tülay Hatımoğulları, seçim barajının yüzde 10 olduğunu ancak HDP için bu barajın hayli yüksek olduğunu belirterek, “Eğer biz barajı aşamazsak yaklaşık 80 milletvekili iktidar partisi hanesine yazılacak ve Anayasa’yı tamamen değiştirecek güce sahip olacaklar. Bu nedenle HDP’nin baraj sorunu sadece bizi ilgilendiren değil, 80 milyonun sorunu haline geldi” dedi.  “HDP’NİN ASLA BARAJ SORUNU YOKTUR”  80 milyona karşı sorumlulukları olduklarını belirten Hatımoğulları, “Bu seçim tarihsel bir seçimdir. Türkiye’nin kaderinin oylanacağı bir seçimdir. Bu konuda HDP kadar bize bugüne kadar hiç oy vermemiş seçmenin oy kullanıp HDP’ye baraj aştırması gerek. Bir kişinin bile oyuna ihtiyacımız var. HDP’nin gerçekten de baraj sorunu yoktur ama ‘oyumuz 9.9’ diyoruz ve 1 oya bile ihtiyacımız var diyoruz” diye konuştu.   “BAŞARAMAZSAK BU GEMİDE BİRLİKTE BATARIZ” HDP’nin kilit parti olduğunun altını çizen Adana 1’nci sıra milletvekili adayı Tülay Hatımoğulları, şöyle devam etti: “Bu seçim sıradan bir seçim değil. Bize hiç oy vermemiş seçmen de büyük sorumlulukla oylarını kullanmalı. HDP barajı aşmalı. Başaramazsak, bu gemide hep birlikte batacağız. Bir daha Türkiye belki seçim yüzü göremeyecek. Zaten mevcut olan parlamentonun içi yeterince boşaltıldı. Yasama, yürütme yargı tek elde toplandı. Biz zaten demokratik parlamenter sistemin, barışın ve kardeşliğin yeniden tesis edilebilmesi için bugüne kadar mevcut olan kazanımlarımızı OHAL ve KHK’larla gerçekten fazlasıyla yitirdik, onları yeniden elde edebilmek ve daha ileriye taşıyabilmek, demokratik bir Anayasa’yı yeniden yazabilmek için HDP’ye oy verin. HDP, kilit partidir. HDP’ye hepimizin gözümüz gibi bakması gereken bir dönemden geçiyoruz.” Mevcut iktidarın ustalık dönemine başlama iddiasının ardından basın özgürlüğünde çok önemli kayıplar yaşandığını anlatan Tülay Hatımoğulları, “Özellikle 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte OHAL ilan edilince muhalif yayın organlarının çoğu kapatıldı. Yerel basına da darbe vuruldu. Son olarak Doğan Grubu resmen birilerine hediye edildi. Basını özgür olmayan bir ülkenin özgürlüğünden söz edilemez. Siz basın ve yayını ortadan kaldırırsanız, ülkenin cunta döneminden farkı kalmaz” dedi.  Cumhuriyet Gazetesi’nden Ahmet Şık’ın da HDP adayı olduğu hatırlatılan bir soru üzerine de Hatımoğulları şu yanıtı verdi: “Cumhuriyet Gazetesi ile biz her zaman dayanışma içinde olduk. Ahmet Şık’ın partimizden aday olmasını kıymetli buluyoruz. Cumhuriyet Gazetesi’nin de çok yazarı, çizeri tutsak edildi. Bizler Cumhuriyet ile hep dayanışma içinde olduk. Ahmet Şık’ın partimizden adaylığını çok önemsiyoruz. Bu zamanda partimizi baraja takma operasyonuna karşı bir dayanışmadır. Çünkü Ahmet Şık, demokrasiye kalben inanan, özgürlükçü bir gazetecidir. İnsan hak ve özgülüklerini kalben savunan bir gazetecidir. Bizimle birlikte bu mücadeleyi yürütüyor olmasının gururunu yaşıyoruz.” KEMAL PEKÖZ’ÜN AÇIKLAMASI HDP Adana 2’nci sıra milletvekili adayı Kemal Peköz ise HDP’nin baraj altında kalmasının Türkiye’nin baraj altında kalmasıyla aynı şey olduğunu söyledi.  Kemal Peköz, şunları kaydetti: “Bizim barajımız HDP’nin barajı değil. HDP barajı geçerse Türkiye geçmiş olacak. Baraj bizim için yüzde 10 görünmekle beraber aslında yüzde 10’un çok üzerinde. Hukuksuzluklar yapıldı ve yapılmak istenen yine bu. Bu hukuksuzluklar sonucunda ciddi oy kaybı olabileceği, düşüncesindeyiz. Bu nedenle baraj yüksek. Bizden çalınabilecek oyların yerine metropollerden oy almamız gerekiyor. Yani olması gerekenden fazla oy almamız gerekiyor. Bizim gibi düşünüyor olması şart değil insanların. Türkiye’yi, bu ülkenin geleceğini düşünüyorlarsa, yeni bir dönem başlaması gerektiğini düşünüyorlarsa, şu anki diktatörlüğün çok daha faşizan bir yöne kaymasını istemiyorlarsa; bizim barajı geçmemiz için çaba içinde olun. Diğer türlü olursa çok daha fazla kötüye gidecek. 1930’ların Almanya’sında uygulananlar Türkiye’de de adım adım uygulanıyor. Buna fırsat vermemek lazım. Buna fırsat verilirse ülke gerçekten geri dönülemez bir yola girmiş olur, bu gemi de su alır batarsa bizimle birlikte herkes batmış olur. Oysa ki tersi olur, insanlar duyarlılık gösterirse, kardeşliğimizi geliştirir, duygusal kopuşu önleriz. Biz Türkiye’de duygusal kopuş yaşamak istemiyoruz. Şu an yapılmak istenin bu. Biz düşmanlık değil, barış ve kardeşlik için varız.” ROZERİN TOSUN: GENÇLERİN SESİ KISILDI Çukurova Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü öğrencisi 22 yaşındaki Rozerin Tosun ise HDP’nin 9’ncu sıra milletvekili adayı.  Her kesimin 16 yıldır etkilendiği gibi gençlerin de mevcut iktidardan olumsuz etkilendiğini belirterek, “Özellikle muhalif olan gençlerin her zaman sesini kısmaya çalıştılar. Biz gençliğin sesi kısılmasın istiyoruz. Gençlerin sesi olmak için yola çıktık” dedi.