“ÜLKEMİZİN YARARI İÇİN ‘EVET’ DENİLECEK BİR TEK MADDE YOK”

SİYASET 15.03.2017 - 12:44, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1603+ kez okundu.
 

“ÜLKEMİZİN YARARI İÇİN ‘EVET’ DENİLECEK BİR TEK MADDE YOK”

  CHP Seyhan İlçe Kadın Kolları Başkanı Mediha Canan Doğan, 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun partisel bir sorun  değil, memleket meseli olduğunu söyledi. “HERKES İÇİN DEMOKRASİ İSTİYORUZ” Başkan Doğan, “Biz, herkes için özgürlük, barış, adalet, eşitlik, huzur, refah ve demokrasi istiyoruz.  Türkiye gibi koskoca bir devletin yönetimi neden tek kişiye verilsin? Aileyi yönetme yetkisi bile bir kişiye verilmezken, küçük bir mahalle muhtarlığı bile azalardan oluşurken, dernek yönetiminde bile en az 3 kişi olması gerekirken Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetiminin bir kişiye verilmesi kabul edilemez” dedi. “KUVVETLER AYRILIĞI KALKMASIN DİYE...” Cumhuriyetin tüm kazanımlarının bir çırpıda silinip toplumun ayrıştırılmaması için “hayır” diyeceklerini belirten CHP Seyhan İlçe Kadın Kolları Başkanı Mediha Canan Doğan,”Bu anaya değişikliğinde Türkiye’nin geleceği için ‘evet’ denilecek bir tek madde yoktur. Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırılıp tüm yetkilerin tek adamda toplanmasına karşı olduğmuz için ‘hayır’ diyoruz” diye konuştu. CHP Seyhan İlçe Başkanı Mediha Canan Doğan ile 16 Nisan’da yapılacak referandumu, Adana’yı, basın özgürlüğünü  ve ülke gündemini konuştuk.  Başkan Doğan, sorularımızı yanıtladı. CHP Seyhan İlçe Kadın Kollarının Adana’da ki öncelikli gündemi nedir? -CHP Kadın kolu olarak şu an öncelikli konumuz referandum.Bu referandum parti meselesi değil memleket meselesidir. Ülkemizin aydınlık geleceği için, çocuklarımızın, torunlarımızın daha özgür bir Türkiye’de yaşaması için önceliğimiz referandum. Neden hayır diyorsunuz? -Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamenter sistemden çıkartılıp tek adamlığa geçilmesini istemediğimiz için, kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılıp tek adamda toplanmasının önüne geçmek için, dayatılmak istenen yeni sistemin eyalet sitemine geçişin ön ayağı olduğu için, ülkenin tek adamın isteği ile Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yönetilmemesi için, tek adamın Türkiye Büyük meclisini bir gecede fesih etmesine karşı olduğumuz için “hayır” diyoruz. Cumhuriyetin tüm kazançları bir çırpıda silinmesin, toplum kamplaştırılmasın istiyoruz. Bu anaya değişikliğinde Türkiye’nin geleceği için ‘evet’ denilecek bir madde göremediğimiz için “Hayır” diyoruz.  Yönetim şeklinin halktan tamamıyla koparılıp yasama, yürütme ve yargının tek tek elde toplanmasının diktatörlükten farkı olabilir mi? Her ne kadar yandaş  televizyon ve gazetelerinden toz-pembe tablolar sunulsu da halkımız bu konuda doğru kararı mutlaka verecektir. Yıllardır karanlığa sürüklenen Türkiye, şimdi de tek kişinin tüm yetkileri elinde toplama hevesiyle bir yıkıma doğru götürülmesin diye “hayır” diyoruz. Hakkını arayan herkesin karşısına dikiliyorlar. Ülkemizin kaderi, kapalı kapılar ardındaki pazarlıklarla hazırlanıp dayatılan anayasa değişiklikleriyle belirlenemez.       Ne oldu da Türkiye’de tecavüze uğrayan kız çocuklarının tecavüzcüsüyle evlendirilmesi, gündeme getirildi? Ne oldu da birileri din adamı adı altında 6 yaşında çocukla evlenilebileceği ya da  diyanet tarafından ‘öz kızına şehvet duyabilirsin’ gibi fetvalar verilir oldu? -Ülkemiz üzerinde nasıl bir oyun oynanıyorsa kutsal dinimiz üzerinde de oyunlar oynanıyor. Bu fetvaları verenler din adamı kisvesine bürünmüş din tacirleridir. Bu bezirganlar ne yazık ki diimize de en büyük zararı vermektedirler. Bu nedenle sevgi,barış, kardeşlik, hoşgörü dini olan kutsal dinimizde ve kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’de böyle bir düşünce ya da Ayet yoktur.Yani az önce belirttiğim gibi bunlar sadece din tacirlerinin, bezirganların uydurduğu şeylerdir. Size göre referandumdan nasıl bir sonuç çıkacak? -Bize göre bu referandumda milletimizin büyük çoğunluğu bu saçmalığa “Hayır” diyecektir. Çünkü Milletimiz tarihi boyunca bağımsızlıktan ve özgürlükten yana olmuş, asla taviz vermemiştir. Yüz yıllık parlamenter, demokratik rejimimiz de bu özgürlüğün, bağımsızlığın tacı olmuştur. Bu bağlamda insan onuruna yakışan yönetim biçimini içselleştiren milletimiz 16 Nisan referandumunda bir kez daha cumhuriyetten, demokrasiden yana olduğunu gösterecek ve ‘tek adam rejimine hayır ‘diyecektir. Adana kent merkezi ya da ilçelerdeki çalışmalarınızda vatandaş hangi sorunlardan yakınıyor? -Ülkemizde ne tür sorun var ise Adana’da, ilçemizde de aynı sorunlar yaşanıyor. Başta işsizlik, üretimsizlik olmak üzere hayatın her alanını ilgilendiren büyük sorunlar yaşanıyor. Sorunları Adana’mıza indirgeyecek olursak bir zamanların tarım ve sanayi kenti iken şimdi tarımı ve sanayisi çökmüş bir kent konumundayız. Ne yazık ki işsizlikkte Türkiye ortalaması üzerindeyiz. Kamu yatırımlarından en az payl alan illerden biriyiz. Teşvik yok. Adana, kredi kartı batağında da başı çeken illerden biridir. Bir dönem gelişmiş sanayisi ve tarımıyla ayrıca tarıma dayalı sanayisiyle ön plana çıkan Adana şimdi işsizlik yoksulukla ön planda. Çarpık kentleşme ve gecekondulaşmayla, iktidarın kör baktığı bir şehir oldu Adana. Bu bizi çok üzüyor. Basın özgürlüğünde size göre Türkiye nasıl bir durumda? Ülkemizde nasıl ki insan haklarından ve demokrasiden söz edemeyecek durumda isek, basın özgürlüğünde de aynı konumdayız. Çok değerli, yurtsever basın mensubu arkadaşlarımız düşüncelerinden ya da muhalif haber ve yazılarından dolayı cezaevlerinde yatmaktadır. Uluslararı gözlemciler ve basın örgütleri bile yargılama başlamadan aylarca tutuklu kalan gazetecilerin hüküm giymeden cezalandırıldığını, kendilerine yöneltilen suçlamaları ve kanıtları aydınlatacak iddianameden yoksun bırakıldıklarını, bunun yerine dışarıyla temasları keyfi şekilde sınırlandığına, yasal savunma yapma haklarına müdahale edildiğini açıkça söylüyorlar. Yani bu gelişmelerin Türkiye'de yargının bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne gölge düşürdüğünü, bu durumun Anayasa Mahkemesi'nin tutuklulukları ve hak ihlallerini ele almaması nedeniyle ağırlaştırdığını ifade ediyorlar. “Hain” ve “terörist” gibi yaftalarla gazetecileri hedef alan hasmane söyleme son verilmelidir.  150’nin üzerinde gazetecinin cezaevlerinde olduğu, tutuksuz yargılanan gazeteci sayısında patlama olduğu, KHK ile gazete, TV Kanalı, dergi, radyo kapatıldığı bir ülkede basın özgürlüğünden söz etmek mümkün müdür? 8 mart geride kaldı neler söylemek istersiniz? -Gönül isterdi ki, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınlarımızın daha özgür olduğu, kadına şiddetin olmadığı, kadın cinayetlerinin olmadığı, kadınlara siyasi yaşamda daha çok yer verildiği bir ülke de kutlansın. Ama ben inanıyorum ki 16 Nisan’dan sonra ülkemiz daha aydınlık günlere uyanacak. Ve inandığım bir şey daha var ki, bu ülkeyi kadınlar değiştirecek. Bu ülkeyi kadınlar güzelleştirecek. Bu ülke kadınlarla aydınlık yarınlara yürüyecek. Bu ülkeyi tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi beşikteki bebeklerini bırakıp cephelere koan kadınlar gibi, her alanda mücadele eden kadınlar özgürleştirecek. Bunlara ek olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı -Bize görüşlerimizi açıklama fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Biz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Kadınlar her zaman alanlarda olacak. Egemen Gazetesi’ne teşekkür ediyor, yayınlarında başarılar temenni ediyorum.  

 

CHP Seyhan İlçe Kadın Kolları Başkanı Mediha Canan Doğan, 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun partisel bir sorun  değil, memleket meseli olduğunu söyledi.

“HERKES İÇİN DEMOKRASİ İSTİYORUZ”

Başkan Doğan, “Biz, herkes için özgürlük, barış, adalet, eşitlik, huzur, refah ve demokrasi istiyoruz.  Türkiye gibi koskoca bir devletin yönetimi neden tek kişiye verilsin? Aileyi yönetme yetkisi bile bir kişiye verilmezken, küçük bir mahalle muhtarlığı bile azalardan oluşurken, dernek yönetiminde bile en az 3 kişi olması gerekirken Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetiminin bir kişiye verilmesi kabul edilemez” dedi.

“KUVVETLER AYRILIĞI KALKMASIN DİYE...”

Cumhuriyetin tüm kazanımlarının bir çırpıda silinip toplumun ayrıştırılmaması için “hayır” diyeceklerini belirten CHP Seyhan İlçe Kadın Kolları Başkanı Mediha Canan Doğan,”Bu anaya değişikliğinde Türkiye’nin geleceği için ‘evet’ denilecek bir tek madde yoktur. Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırılıp tüm yetkilerin tek adamda toplanmasına karşı olduğmuz için ‘hayır’ diyoruz” diye konuştu.

CHP Seyhan İlçe Başkanı Mediha Canan Doğan ile 16 Nisan’da yapılacak referandumu, Adana’yı, basın özgürlüğünü  ve ülke gündemini konuştuk.  Başkan Doğan, sorularımızı yanıtladı.

CHP Seyhan İlçe Kadın Kollarının Adana’da ki öncelikli gündemi nedir?

-CHP Kadın kolu olarak şu an öncelikli konumuz referandum.Bu referandum parti meselesi değil memleket meselesidir. Ülkemizin aydınlık geleceği için, çocuklarımızın, torunlarımızın daha özgür bir Türkiye’de yaşaması için önceliğimiz referandum.

Neden hayır diyorsunuz?

-Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamenter sistemden çıkartılıp tek adamlığa geçilmesini istemediğimiz için, kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırılıp tek adamda toplanmasının önüne geçmek için, dayatılmak istenen yeni sistemin eyalet sitemine geçişin ön ayağı olduğu için, ülkenin tek adamın isteği ile Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yönetilmemesi için, tek adamın Türkiye Büyük meclisini bir gecede fesih etmesine karşı olduğumuz için “hayır” diyoruz. Cumhuriyetin tüm kazançları bir çırpıda silinmesin, toplum kamplaştırılmasın istiyoruz. Bu anaya değişikliğinde Türkiye’nin geleceği için ‘evet’ denilecek bir madde göremediğimiz için “Hayır” diyoruz.  Yönetim şeklinin halktan tamamıyla koparılıp yasama, yürütme ve yargının tek tek elde toplanmasının diktatörlükten farkı olabilir mi? Her ne kadar yandaş  televizyon ve gazetelerinden toz-pembe tablolar sunulsu da halkımız bu konuda doğru kararı mutlaka verecektir.

Yıllardır karanlığa sürüklenen Türkiye, şimdi de tek kişinin tüm yetkileri elinde toplama hevesiyle bir yıkıma doğru götürülmesin diye “hayır” diyoruz. Hakkını arayan herkesin karşısına dikiliyorlar.

Ülkemizin kaderi, kapalı kapılar ardındaki pazarlıklarla hazırlanıp dayatılan anayasa değişiklikleriyle belirlenemez.

 

 

 

Ne oldu da Türkiye’de tecavüze uğrayan kız çocuklarının tecavüzcüsüyle evlendirilmesi, gündeme getirildi? Ne oldu da birileri din adamı adı altında 6 yaşında çocukla evlenilebileceği ya da  diyanet tarafından ‘öz kızına şehvet duyabilirsin’ gibi fetvalar verilir oldu?

-Ülkemiz üzerinde nasıl bir oyun oynanıyorsa kutsal dinimiz üzerinde de oyunlar oynanıyor. Bu fetvaları verenler din adamı kisvesine bürünmüş din tacirleridir. Bu bezirganlar ne yazık ki diimize de en büyük zararı vermektedirler. Bu nedenle sevgi,barış, kardeşlik, hoşgörü dini olan kutsal dinimizde ve kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’de böyle bir düşünce ya da Ayet yoktur.Yani az önce belirttiğim gibi bunlar sadece din tacirlerinin, bezirganların uydurduğu şeylerdir.

Size göre referandumdan nasıl bir sonuç çıkacak?

-Bize göre bu referandumda milletimizin büyük çoğunluğu bu saçmalığa “Hayır” diyecektir. Çünkü Milletimiz tarihi boyunca bağımsızlıktan ve özgürlükten yana olmuş, asla taviz vermemiştir. Yüz yıllık parlamenter, demokratik rejimimiz de bu özgürlüğün, bağımsızlığın tacı olmuştur. Bu bağlamda insan onuruna yakışan yönetim biçimini içselleştiren milletimiz 16 Nisan referandumunda bir kez daha cumhuriyetten, demokrasiden yana olduğunu gösterecek ve ‘tek adam rejimine hayır ‘diyecektir.

Adana kent merkezi ya da ilçelerdeki çalışmalarınızda vatandaş hangi sorunlardan yakınıyor?

-Ülkemizde ne tür sorun var ise Adana’da, ilçemizde de aynı sorunlar yaşanıyor. Başta işsizlik, üretimsizlik olmak üzere hayatın her alanını ilgilendiren büyük sorunlar yaşanıyor. Sorunları Adana’mıza indirgeyecek olursak bir zamanların tarım ve sanayi kenti iken şimdi tarımı ve sanayisi çökmüş bir kent konumundayız. Ne yazık ki işsizlikkte Türkiye ortalaması üzerindeyiz. Kamu yatırımlarından en az payl alan illerden biriyiz. Teşvik yok. Adana, kredi kartı batağında da başı çeken illerden biridir. Bir dönem gelişmiş sanayisi ve tarımıyla ayrıca tarıma dayalı sanayisiyle ön plana çıkan Adana şimdi işsizlik yoksulukla ön planda. Çarpık kentleşme ve gecekondulaşmayla, iktidarın kör baktığı bir şehir oldu Adana. Bu bizi çok üzüyor.

Basın özgürlüğünde size göre Türkiye nasıl bir durumda?

Ülkemizde nasıl ki insan haklarından ve demokrasiden söz edemeyecek durumda isek, basın özgürlüğünde de aynı konumdayız. Çok değerli, yurtsever basın mensubu arkadaşlarımız düşüncelerinden ya da muhalif haber ve yazılarından dolayı cezaevlerinde yatmaktadır. Uluslararı gözlemciler ve basın örgütleri bile yargılama başlamadan aylarca tutuklu kalan gazetecilerin hüküm giymeden cezalandırıldığını, kendilerine yöneltilen suçlamaları ve kanıtları aydınlatacak iddianameden yoksun bırakıldıklarını, bunun yerine dışarıyla temasları keyfi şekilde sınırlandığına, yasal savunma yapma haklarına müdahale edildiğini açıkça söylüyorlar.

Yani bu gelişmelerin Türkiye'de yargının bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne gölge düşürdüğünü, bu durumun Anayasa Mahkemesi'nin tutuklulukları ve hak ihlallerini ele almaması nedeniyle ağırlaştırdığını ifade ediyorlar.

“Hain” ve “terörist” gibi yaftalarla gazetecileri hedef alan hasmane söyleme son verilmelidir.  150’nin üzerinde gazetecinin cezaevlerinde olduğu, tutuksuz yargılanan gazeteci sayısında patlama olduğu, KHK ile gazete, TV Kanalı, dergi, radyo kapatıldığı bir ülkede basın özgürlüğünden söz etmek mümkün müdür?

8 mart geride kaldı neler söylemek istersiniz?

-Gönül isterdi ki, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınlarımızın daha özgür olduğu, kadına şiddetin olmadığı, kadın cinayetlerinin olmadığı, kadınlara siyasi yaşamda daha çok yer verildiği bir ülke de kutlansın. Ama ben inanıyorum ki 16 Nisan’dan sonra ülkemiz daha aydınlık günlere uyanacak. Ve inandığım bir şey daha var ki, bu ülkeyi kadınlar değiştirecek. Bu ülkeyi kadınlar güzelleştirecek. Bu ülke kadınlarla aydınlık yarınlara yürüyecek. Bu ülkeyi tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi beşikteki bebeklerini bırakıp cephelere koan kadınlar gibi, her alanda mücadele eden kadınlar özgürleştirecek.

Bunlara ek olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı

-Bize görüşlerimizi açıklama fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Biz mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Kadınlar her zaman alanlarda olacak. Egemen Gazetesi’ne teşekkür ediyor, yayınlarında başarılar temenni ediyorum.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.