“BU ALGIYI YIKACAĞIZ”

GÜNDEM 31.03.2017 - 13:26, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2140+ kez okundu.
 

“BU ALGIYI YIKACAĞIZ”

Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, tam 1.5 aydır sahada neden “evet” denilmesi gerektiğini anlatıyor.  “KAFA KARIŞTIRIYORLAR” Sadece Yüreğir’de değil, Seyhan, Çukurova, Sarıçam ve taşra ilçelerindeki mahalleye çevrilen belde ve köylerde de “evet” kampanyası yürüten Çelikcan, “Yalan yanlış bilgilerle kafa karıştırıyorlar. Diktatörlükten, padişahlıktan söz ediyorlar. Padişahlığın, diktanın olduğu yerde seçim olmaz. Biz, bu algıyı yıkacağız. Ülkemizin yarınları için ‘evet’in önemini anlatmaya devam edeceğiz” dedi. “HEPSİ BİRİNCİ SANIF VATANDAŞIMIZDIR…” Gazetemize nezaket ziyaretinde bulunan Başkan Çelikcan, 16 Nisan’da gerçekleşecek olan Anayasa değişikliği referandumu öncesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili halkın yanlış bilgilendirildiğini söyledi. Başkan Mahmut Çelikcan, “Bu halk oylamasında ‘evet’ diyen de ‘hayır’ diyen de birinci sınıf vatandaşımızdır. Sonuç ne olursa olsun bu ülkede hep birlikte yaşamaya devam edeceğiz” diye konuştu.  “MİLLETİMİZİN KARARI ‘EVET’ OLACAKTIR…” Gazetemiz imtiyaz sahibi Hakan Denizli, Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Yönetmeni Murat Yıldız ile yazarımız Hasan Basri Yavuz’a ülkenin en büyük gündemi olan referandumla ilgili açıklamalarda bulunan Çelikcan, “Biz, ‘Hayır’ diyenlere de saygı duyuyoruz. Her parti içinde kararsızlar olabilir. Muhtemelen bu kararsızların tercihi ‘evet’ olacak. 16 Nisan’da ise milletimizin kararının yine ‘evet’ olacağına inancımız tamdır” dedi.    Mevcut sistemin tıkandığını, 1. Meşruiyet'in ilanından sonra 9 haftada yeni anayasa hazırlandığını, 9 ay sonra bu sistemin de çöktüğünü,  2. Meşruiyet’in de başarılı olamadığını ve  Cumhuriyet sonrası da arayışlara devam edildiğini anlatan Çelikcan, şöyle devam etti: “Türkiye'nin ilk hükümeti, 1923'te kuruldu ama bir kaç ay sürdü.  1950 yılına kadar tek parti vardı. 1950’de Adnan Menderes seçimi kazandı. 1960 darbesi sonrasında ise 2003 yılına kadar tam 51 hükümet kuruldu. 43 yılda 51 hükümet kurulmuş. ABD’de de başkanlık sistemi var. Kim gelirse gelsin adam gibi yönetmek durumunda. Kim gelirse gelsin ülke çıkarları için doğru haraket etmek durumundadır. Bizim sistemimizde çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz. Cumhurbaşkanı-Başbakan krizleri bu sistemle sona arecek. Krizler, koalisyonlar, kavgalar dönemi bitecek. Biz bu halk oylamasından sonra yine beraber yaşamaya devam edeceğiz. GÜNEŞ MOTEL OLAYI Güneş Motel olayının üzerinden tam 40 yıl geçtiğini anımsatan Çelikcan, “Örneğin bir Güneş Motel olayı yaşandı. 1977 seçim sonuçları açıklandığında CHP yüzde 41 oy aldı ama tek başına iktidar olması için 11 milletvekili daha gerekiyordu. Bu dönemde CHP ve Bülent Ecevit tek başına iktidar olamadığı için  azınlık hükumeti kurmak istemişti, ancak hükumet güvenoyunu alamadı ve ardından uzun bir süreç başladı. Daha sonra CHP ve Bülent Ecevit, Adalet Partisi’nden 11 milletvekili ile görüşerek kendi partilerine geçmelerini sağlamışlardı. Bu demokrasi adına kara gündür. Demokrasi de pazarlıklar olmaz. Milletin iradesiyle pazarlık yapılmaz”dedi.   Atatürk-İnönü, Celal Bayar-Adnan Menderes, Süleyman Demirel- Turgut Özal, Bülent Ecevit-Ahmet Necdet Sezer arasında yaşanan krizleri de anımsatan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, şunları kaydetti:  “Cumhurbaşkanı, Başbakan kavgaları, hükümet krizleri bitecek. Atatürk bu ülkeyi kurmuş, bu ülkenin kurtuluşunda çok büyük emekleri olan kurucu liderimizle bile İsmet İnönü ters düşmedi mi? Mevcut sistemde cumhurbaşkanı adam öldürse bile yargılanamıyor. Vatana ihanet dışında yargılanamıyor. Vatana ihanet ise Türk Ceza Kanunu’nda olmadığından zaten yargılanamıyor. Fiili durumda hiç yargılama şansı yok. Anayasa maddelerine bakın. Cumhurbaşkanı’na ayrılan 104’üncü madde en uzun maddedir. Cumhurbaşkanı’na korkunç yetkiler vermiştir.  İsterse krizler çıkarır, diktatör gibi yönetebilir. Bizim getireceğimiz sistemde Cumhurbaşkanı suç işlerse yargılanacak. Bu sistemde  Cumhurbaşkanı ‘nı alacak bir mekanizma yok. Getireceğimiz sistemde Cumhurbaşkanı sade  vatandaş gibi suç işlerse yargılanacak. Mevcut sistemde meclis Cumhurbaşkanı’nı denetleyemiyordu. Yine mevcut sistemde Cumhurbaşkanı’nın vatana ihanetten yargılanabilmesi için meclisin yüzde 75’inden 1 fazla oy olması lazım. Şimdi salt çoğunlukla soruşturma açılıyor, 3’te 2 çoğunlukla Yüce Divan’a gönderilebiliyor. Bütün suçlar Anayasa mahkemesi denetimine açılabiliyor. Getireceğimiz sistemde gensoru yok. Güven oyu olmadığı için gensoru yok. Çünkü millet direk hükümeti. Kuruyor. Böylece zaman kaybı da ortadan kalkıyor. Tek başına iktidarlar döneminde bile hükümet kurmak uzun süreye yayılabiliyordu. Koalisyonlar döneminde ise çok daha uzuyordu. Şu banka senin, bu banka benim, şu liman senin, bu tersane benim, o bakanlık, bu bakanlık pazarlığı… Sanki yağma Hasan böreği… Ganimet paylaşır gibi.. Bunlar kalkacak. En önemlisi seçilen lider kim olursa olsun halkın desteğini almak zorunda. Halk, desteğini yüzde 51 alan güçlü bir yönetimdir. Peki; bu seçilen diktatör olabilir mi? Olamaz! 15 Temmuz’da bu halk, tanka, topa, tüfeğe karşı hain FETÖ’cüleri alaşağı ettiyse kimse diktatör olamaz. Türkiye’nin en az 140 yıllık demokrasi kültürü var. Osmanlı’nın son dönemlerinde de çok demokratik hareketler oldu. Bu kültürümüz şimdi çok daha gelişti. Biz ise bunu çok daha fazla geliştirelim istiyoruz. Burada diyelim ki Cumhurbaşkanı diktatörce davrandı. Davranmaz ama öyle farz edelim; Meclisi çalıştırmaz hale getirdi. Meclis, erken seçim kararı alma hakkına sahiptir. Karar alınıyor ve meclisinde, Cumhurbaşkanı’nın da görev süresi bitiyor. Sonra en iyi hakem olan millete gidiliyor. Velev ki meclis Cumhurbaşkanı’nı çalıştırmadı. Cumhurbaşkanı da aynı yetkiye sahip. Biz buna denge mekanizması diyoruz. Şimdi ki sistemde denge mekanizması yok. Cumhurbaşkanı iradesi şu an meclis iradesi üstünde.   Cuhhurbaşkanı’nın kanun yapma yetkisi yok. Kanunun olmadığı kısımlarla ilgili kararname yetkisi var. İnsan hak ve özgürlükleri, yargıyla ilgili  hiç bir kararname yayınlayamayacak zaten. Diyelim ki devlet memurlarıyla ilgili kararname yayınlayacak, onunla ilgili madde varsa yayınlayamaz. Yayınladı hükümsüzdür. Kanunun olmadığı bir yerde kararname yayınlarsa meclis  ounun hilafına kanun çıkarırsao kararname yine hükümsüzdür. Kanun yapıcı burada irade olarak üstte. Bir araç düşünün. Fren ve gaz sisteminden biri eksik olursa ne olur? Sadece gaza basarak aracı durduramazsınız. Gaz sistemi yoksa da aracı yürütemezsiniz. Meclis gaza çok basarsa frene Cumhurbaşkanı basıp dengeleyecek. Cumhurbaşkanı çok ileri giderse meclis frene basacak. Ülkeyi bir arabaya benzetiyorum. Bir araba  içinde 2 şoför olmaz. Biri sağa kırdı direksiyonu, biri sola. O araç takla atar. Direksiyona güçlü bir sürücü geçsin. Emin adımlarla hedefe yürüyelim. Güçlü yönetimler güçlü ekonomiyi, güçlü ekonomi de güçlü orduları oluşturur.  Yeni sistemde vesayet odakları tarihten silinecek. Askeri vesayet, yargı vesayeti ve bürokratik vesayet tamamen ortadan kalkacak. Bu üç vesayet Türkiye’nin ayağında prangadır. Darbeler tarihe karışacak. Yargı artık belli bir grubun yargısı olmayacak. HSYK  için 7 üyeyi meclis seçecek.  İlk etapta 3’te 2 çoğunluk, ikinci etapta 5’te 3, o da olmadı en çok oyu alan 2 üye seçilecek. 18-25 yaş aralağındaki seçmen sayımız toplam seçmenimizin yüzde 15’idir. Nasıl kadın, engelli, bir çok meslek grupları temsil ediliyorsa gençler de temsil edilsin. 600 vekilin 300-400’ü olmayacak burada. Bir kaç tane genç olacak, gençlerin sorunun oraya taşıyacak. Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında İstanbul’u fethetti. Ne deseydik. Fethetme mi deseydik. 18 yaşındaki genç vekillik sonrası emekli olacak deniliyor. Yasa var. Prim ve gün sayısı dolmadıkça bu olmayacak. “  

Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, tam 1.5 aydır sahada neden “evet” denilmesi gerektiğini anlatıyor.

 “KAFA KARIŞTIRIYORLAR”

Sadece Yüreğir’de değil, Seyhan, Çukurova, Sarıçam ve taşra ilçelerindeki mahalleye çevrilen belde ve köylerde de “evet” kampanyası yürüten Çelikcan, “Yalan yanlış bilgilerle kafa karıştırıyorlar. Diktatörlükten, padişahlıktan söz ediyorlar. Padişahlığın, diktanın olduğu yerde seçim olmaz. Biz, bu algıyı yıkacağız. Ülkemizin yarınları için ‘evet’in önemini anlatmaya devam edeceğiz” dedi.

“HEPSİ BİRİNCİ SANIF

VATANDAŞIMIZDIR…”

Gazetemize nezaket ziyaretinde bulunan Başkan Çelikcan, 16 Nisan’da gerçekleşecek olan Anayasa değişikliği referandumu öncesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili halkın yanlış bilgilendirildiğini söyledi. Başkan Mahmut Çelikcan, “Bu halk oylamasında ‘evet’ diyen de ‘hayır’ diyen de birinci sınıf vatandaşımızdır. Sonuç ne olursa olsun bu ülkede hep birlikte yaşamaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

“MİLLETİMİZİN KARARI

‘EVET’ OLACAKTIR…”

Gazetemiz imtiyaz sahibi Hakan Denizli, Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Yönetmeni Murat Yıldız ile yazarımız Hasan Basri Yavuz’a ülkenin en büyük gündemi olan referandumla ilgili açıklamalarda bulunan Çelikcan, “Biz, ‘Hayır’ diyenlere de saygı duyuyoruz. Her parti içinde kararsızlar olabilir. Muhtemelen bu kararsızların tercihi ‘evet’ olacak. 16 Nisan’da ise milletimizin kararının yine ‘evet’ olacağına inancımız tamdır” dedi. 

 

Mevcut sistemin tıkandığını, 1. Meşruiyet'in ilanından sonra 9 haftada yeni anayasa hazırlandığını, 9 ay sonra bu sistemin de çöktüğünü,  2. Meşruiyet’in de başarılı olamadığını ve  Cumhuriyet sonrası da arayışlara devam edildiğini anlatan Çelikcan, şöyle devam etti:

“Türkiye'nin ilk hükümeti, 1923'te kuruldu ama bir kaç ay sürdü.  1950 yılına kadar tek parti vardı. 1950’de Adnan Menderes seçimi kazandı. 1960 darbesi sonrasında ise 2003 yılına kadar tam 51 hükümet kuruldu. 43 yılda 51 hükümet kurulmuş. ABD’de de başkanlık sistemi var. Kim gelirse gelsin adam gibi yönetmek durumunda. Kim gelirse gelsin ülke çıkarları için doğru haraket etmek durumundadır. Bizim sistemimizde çift başlılığı ortadan kaldırıyoruz. Cumhurbaşkanı-Başbakan krizleri bu sistemle sona arecek. Krizler, koalisyonlar, kavgalar dönemi bitecek. Biz bu halk oylamasından sonra yine beraber yaşamaya devam edeceğiz.

GÜNEŞ MOTEL OLAYI

Güneş Motel olayının üzerinden tam 40 yıl geçtiğini anımsatan Çelikcan, “Örneğin bir Güneş Motel olayı yaşandı. 1977 seçim sonuçları açıklandığında CHP yüzde 41 oy aldı ama tek başına iktidar olması için 11 milletvekili daha gerekiyordu.

Bu dönemde CHP ve Bülent Ecevit tek başına iktidar olamadığı için  azınlık hükumeti kurmak istemişti, ancak hükumet güvenoyunu alamadı ve ardından uzun bir süreç başladı.
Daha sonra CHP ve Bülent Ecevit, Adalet Partisi’nden 11 milletvekili ile görüşerek kendi partilerine geçmelerini sağlamışlardı. Bu demokrasi adına kara gündür. Demokrasi de pazarlıklar olmaz. Milletin iradesiyle pazarlık yapılmaz”dedi.

 

Atatürk-İnönü, Celal Bayar-Adnan Menderes, Süleyman Demirel- Turgut Özal, Bülent Ecevit-Ahmet Necdet Sezer arasında yaşanan krizleri de anımsatan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, şunları kaydetti:

 “Cumhurbaşkanı, Başbakan kavgaları, hükümet krizleri bitecek. Atatürk bu ülkeyi kurmuş, bu ülkenin kurtuluşunda çok büyük emekleri olan kurucu liderimizle bile İsmet İnönü ters düşmedi mi?

Mevcut sistemde cumhurbaşkanı adam öldürse bile yargılanamıyor. Vatana ihanet dışında yargılanamıyor. Vatana ihanet ise Türk Ceza Kanunu’nda olmadığından zaten yargılanamıyor. Fiili durumda hiç yargılama şansı yok. Anayasa maddelerine bakın. Cumhurbaşkanı’na ayrılan 104’üncü madde en uzun maddedir. Cumhurbaşkanı’na korkunç yetkiler vermiştir.  İsterse krizler çıkarır, diktatör gibi yönetebilir. Bizim getireceğimiz sistemde Cumhurbaşkanı suç işlerse yargılanacak. Bu sistemde  Cumhurbaşkanı ‘nı alacak bir mekanizma yok. Getireceğimiz sistemde Cumhurbaşkanı sade  vatandaş gibi suç işlerse yargılanacak. Mevcut sistemde meclis Cumhurbaşkanı’nı denetleyemiyordu. Yine mevcut sistemde Cumhurbaşkanı’nın vatana ihanetten yargılanabilmesi için meclisin yüzde 75’inden 1 fazla oy olması lazım. Şimdi salt çoğunlukla soruşturma açılıyor, 3’te 2 çoğunlukla Yüce Divan’a gönderilebiliyor. Bütün suçlar Anayasa mahkemesi denetimine açılabiliyor. Getireceğimiz sistemde gensoru yok. Güven oyu olmadığı için gensoru yok. Çünkü millet direk hükümeti. Kuruyor. Böylece zaman kaybı da ortadan kalkıyor. Tek başına iktidarlar döneminde bile hükümet kurmak uzun süreye yayılabiliyordu. Koalisyonlar döneminde ise çok daha uzuyordu. Şu banka senin, bu banka benim, şu liman senin, bu tersane benim, o bakanlık, bu bakanlık pazarlığı… Sanki yağma Hasan böreği… Ganimet paylaşır gibi.. Bunlar kalkacak. En önemlisi seçilen lider kim olursa olsun halkın desteğini almak zorunda. Halk, desteğini yüzde 51 alan güçlü bir yönetimdir. Peki; bu seçilen diktatör olabilir mi? Olamaz! 15 Temmuz’da bu halk, tanka, topa, tüfeğe karşı hain FETÖ’cüleri alaşağı ettiyse kimse diktatör olamaz. Türkiye’nin en az 140 yıllık demokrasi kültürü var. Osmanlı’nın son dönemlerinde de çok demokratik hareketler oldu. Bu kültürümüz şimdi çok daha gelişti. Biz ise bunu çok daha fazla geliştirelim istiyoruz. Burada diyelim ki Cumhurbaşkanı diktatörce davrandı. Davranmaz ama öyle farz edelim; Meclisi çalıştırmaz hale getirdi. Meclis, erken seçim kararı alma hakkına sahiptir. Karar alınıyor ve meclisinde, Cumhurbaşkanı’nın da görev süresi bitiyor. Sonra en iyi hakem olan millete gidiliyor. Velev ki meclis Cumhurbaşkanı’nı çalıştırmadı. Cumhurbaşkanı da aynı yetkiye sahip. Biz buna denge mekanizması diyoruz. Şimdi ki sistemde denge mekanizması yok. Cumhurbaşkanı iradesi şu an meclis iradesi üstünde.   Cuhhurbaşkanı’nın kanun yapma yetkisi yok. Kanunun olmadığı kısımlarla ilgili kararname yetkisi var. İnsan hak ve özgürlükleri, yargıyla ilgili  hiç bir kararname yayınlayamayacak zaten. Diyelim ki devlet memurlarıyla ilgili kararname yayınlayacak, onunla ilgili madde varsa yayınlayamaz. Yayınladı hükümsüzdür. Kanunun olmadığı bir yerde kararname yayınlarsa meclis  ounun hilafına kanun çıkarırsao kararname yine hükümsüzdür. Kanun yapıcı burada irade olarak üstte. Bir araç düşünün. Fren ve gaz sisteminden biri eksik olursa ne olur? Sadece gaza basarak aracı durduramazsınız. Gaz sistemi yoksa da aracı yürütemezsiniz. Meclis gaza çok basarsa frene Cumhurbaşkanı basıp dengeleyecek. Cumhurbaşkanı çok ileri giderse meclis frene basacak. Ülkeyi bir arabaya benzetiyorum. Bir araba  içinde 2 şoför olmaz. Biri sağa kırdı direksiyonu, biri sola. O araç takla atar. Direksiyona güçlü bir sürücü geçsin. Emin adımlarla hedefe yürüyelim. Güçlü yönetimler güçlü ekonomiyi, güçlü ekonomi de güçlü orduları oluşturur.  Yeni sistemde vesayet odakları tarihten silinecek. Askeri vesayet, yargı vesayeti ve bürokratik vesayet tamamen ortadan kalkacak. Bu üç vesayet Türkiye’nin ayağında prangadır. Darbeler tarihe karışacak. Yargı artık belli bir grubun yargısı olmayacak. HSYK  için 7 üyeyi meclis seçecek.  İlk etapta 3’te 2 çoğunluk, ikinci etapta 5’te 3, o da olmadı en çok oyu alan 2 üye seçilecek. 18-25 yaş aralağındaki seçmen sayımız toplam seçmenimizin yüzde 15’idir. Nasıl kadın, engelli, bir çok meslek grupları temsil ediliyorsa gençler de temsil edilsin. 600 vekilin 300-400’ü olmayacak burada. Bir kaç tane genç olacak, gençlerin sorunun oraya taşıyacak. Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında İstanbul’u fethetti. Ne deseydik. Fethetme mi deseydik. 18 yaşındaki genç vekillik sonrası emekli olacak deniliyor. Yasa var. Prim ve gün sayısı dolmadıkça bu olmayacak. “

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.