Namık Kemal BİÇER
Köşe Yazarı
Namık Kemal BİÇER
 

Kuruyan Çamların Sessiz Çığlığı

Adana’dan Bir Uyarı Adana güneşi her zamanki gibi yakıyor ama bu kez ısıtan değil, kavuran bir sıcaklık bu. Çukurova Üniversitesi’nin, DSİ’nin, kampüs yollarının kenarındaki o görkemli çamlar… Bir zamanlar kuş sesleriyle dolu gölgelerinde nefes aldığımız o ağaçlar, bugün suskun. Kahverengiye dönmüş iğneleriyle sanki bir şey söylüyorlar: “Biz kuruyoruz, siz farkında mısınız?” Bu yıl Adana’da, özellikle Çukurova’nın kuzey yamaçlarında, 40 yıllık çamların yaklaşık yüzde yirmisi kurudu. Bu sadece birkaç ağacın ölümü değil; bir ekosistemin sessiz çöküşü. Kuruyan her ağaçla birlikte gölgesi, serinliği, kuşu, toprağı, hatta yeraltı suyu bile zayıflıyor. Neden kuruyor bu çamlar? Uzmanlar birkaç nedeni işaret ediyor: Uzayan yaz kuraklıkları, 45 dereceyi aşan sıcaklıklar, kabuk böceği salgınları, toprağın susuz kalması… Ama bunların hepsi bir zincirin halkaları. O zincirin adı iklim krizi. İklim değişikliği artık Adana’da bir haber başlığı değil; karşımızdaki manzara. Kuruyan ormanlar, taşlaşan topraklar, kavrulan şehir… Biz hâlâ görmezden geldikçe bu tablo büyüyecek. Bir çağrı yapmak gerekiyor Bu kentin çamları, yalnızca doğanın değil, Adana’nın kimliğinin bir parçası. Buradan açıkça çağrıda bulunuyorum: • Orman Genel Müdürlüğü, • Çukurova Üniversitesi Orman Fakültesi, • Adana Büyükşehir Belediyesi, • DSİ ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü… Gelin, bu kuruma felaketini birlikte ele alalım. Bu topraklarda yıllarca gölge vermiş çamların hakkını, bilimle, dayanışmayla, çevre bilinciyle koruyalım. Köklere ulaşan suyu, gövdeyi koruyan toprağı, yaşamı yeniden bulalım. Çevreci bir vicdanla Bu yazı bir suçlama değil; bir vicdan çağrısı. Çünkü biz doğayı kaybettiğimizde, aslında kendimizi kaybediyoruz. Kuruyan çamların dallarında yalnızca ağaç kabukları değil, insanlığın ihmali asılı. Belki hâlâ geç değil… Bir ağaç daha kurumadan, bir gölge daha yok olmadan, el ele verelim.
Ekleme Tarihi: 05 Kasım 2025 -Çarşamba

Kuruyan Çamların Sessiz Çığlığı

Adana’dan Bir Uyarı Adana güneşi her zamanki gibi yakıyor ama bu kez ısıtan değil, kavuran bir sıcaklık bu. Çukurova Üniversitesi’nin, DSİ’nin, kampüs yollarının kenarındaki o görkemli çamlar… Bir zamanlar kuş sesleriyle dolu gölgelerinde nefes aldığımız o ağaçlar, bugün suskun. Kahverengiye dönmüş iğneleriyle sanki bir şey söylüyorlar: “Biz kuruyoruz, siz farkında mısınız?” Bu yıl Adana’da, özellikle Çukurova’nın kuzey yamaçlarında, 40 yıllık çamların yaklaşık yüzde yirmisi kurudu. Bu sadece birkaç ağacın ölümü değil; bir ekosistemin sessiz çöküşü. Kuruyan her ağaçla birlikte gölgesi, serinliği, kuşu, toprağı, hatta yeraltı suyu bile zayıflıyor. Neden kuruyor bu çamlar? Uzmanlar birkaç nedeni işaret ediyor: Uzayan yaz kuraklıkları, 45 dereceyi aşan sıcaklıklar, kabuk böceği salgınları, toprağın susuz kalması… Ama bunların hepsi bir zincirin halkaları. O zincirin adı iklim krizi. İklim değişikliği artık Adana’da bir haber başlığı değil; karşımızdaki manzara. Kuruyan ormanlar, taşlaşan topraklar, kavrulan şehir… Biz hâlâ görmezden geldikçe bu tablo büyüyecek. Bir çağrı yapmak gerekiyor Bu kentin çamları, yalnızca doğanın değil, Adana’nın kimliğinin bir parçası. Buradan açıkça çağrıda bulunuyorum: • Orman Genel Müdürlüğü, • Çukurova Üniversitesi Orman Fakültesi, • Adana Büyükşehir Belediyesi, • DSİ ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü… Gelin, bu kuruma felaketini birlikte ele alalım. Bu topraklarda yıllarca gölge vermiş çamların hakkını, bilimle, dayanışmayla, çevre bilinciyle koruyalım. Köklere ulaşan suyu, gövdeyi koruyan toprağı, yaşamı yeniden bulalım. Çevreci bir vicdanla Bu yazı bir suçlama değil; bir vicdan çağrısı. Çünkü biz doğayı kaybettiğimizde, aslında kendimizi kaybediyoruz. Kuruyan çamların dallarında yalnızca ağaç kabukları değil, insanlığın ihmali asılı. Belki hâlâ geç değil… Bir ağaç daha kurumadan, bir gölge daha yok olmadan, el ele verelim.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.