Namık Kemal BİÇER
Köşe Yazarı
Namık Kemal BİÇER
 

Çukurova Belediyesi ve Bir İlçenin Sessiz Çöküşü

Bir şehir, önce sokaklarında başlar dağılmaya. Kaldırımlar çatlar, ağaçlar kurur, parklar sessizliğe gömülür. Sonra bu sessizlik, mahallelinin diline düşer: “Eskiden böyle miydi?” diye başlayan cümleler çoğalır. Bugün Çukurova’da tam da bu evredeyiz. Bir zamanlar Adana’nın en yaşanılası ilçelerinden biri olarak bilinen Çukurova, planlı mahalleleri, geniş bulvarları, yeşil alanları ve mahalle kültürünü koruyan yapısıyla örnek gösterilirdi. Fakat o günler artık birer hatıra… İlçe, göz göre göre geriliyor. Parklar çorak topraklara dönmüş. Çocuk oyun alanları pas içinde, spor aletleri kırık. Beyazevler ve diğer mahallelerde kaldırımlar parçalanmış, asfalt delik deşik. Turunç ağaçları susuzluktan kuruyor. Apartmanlardan sokaklara akıtılan balkon pis suları kaldırım kenarlarında birikip ot ve yosun yetiştiriyor; bu da sinek ve hastalık yayıyor. Çöp kamyonları konteynerleri alıyor ama yola dökülen çöpler yerinde kalıyor, günlerce koku yayıyor. Kaldırımlar, masa-sandalye işgalleriyle yaya geçişine kapalı. Semt pazarlarında fiyat etiketi ya hiç yok ya da göstermelik. Bunlar belediyeciliğin en basit, en asli görevleri — ve yapılmıyor. Asli görevini yerine getiremeyen bir yönetimin, yatırım ve büyük projeler yapmasını nasıl bekleyebiliriz? Çöpünü toplayamayan, ağacına su veremeyen, kaldırımını koruyamayan bir belediye, kentsel vizyonu nasıl hayata geçirecek? Bu tabloyu sadece bir kişinin sırtına yüklemek kolaycılık olur. Ancak ortada açık bir yönetim boşluğu olduğu gerçeği de inkâr edilemez. Sorunun, mevcut belediye başkanı Emrah Kozay’ın kapasitesini aştığı görülüyor. Bu görev ne yazık ki liyakatten çok, başka dengelerle şekillenmiş izlenimi veriyor. Oysa belediyecilik; vizyon, ekip çalışması, sokak bilgisi ve halkla bağ kurma işidir. Bugün bu bağlar tamamen kopmuş durumda. Buradan açıkça sormak gerekir: Üst yönetim bu tabloya daha ne kadar sessiz kalacak? Çukurova gibi stratejik, seçmen yapısı güçlü ve sembolik önemi yüksek bir ilçede yaşanan bu çöküş yalnızca yerel bir sorun değildir; kentin genel vizyonunu ve halka sunulan yönetim anlayışını da zedeler. “Sosyal belediyecilik”, “katılımcılık” ve “şeffaflık” gibi değerler yalnızca seçim broşürlerinde mi kalacak? Ve Sayın Emrah Kozay’a da bir çift söz: Hâlâ bir yönetim sloganınız bile yok. Önceki başkan en azından “Çukurova’nın gülen yüzü” diyordu. Peki siz? Siz, Çukurova’nın hangi yüzüsünüz? Unutmayın: Bir şehir ilgisizlikten yıkılır. Ve halkın duyduğu hayal kırıklığını, hiçbir siyasi açıklama ya da geçici pansuman tedbir gideremez. Çukurova susuyor… Ama bu suskunluk, yakında öfkeye dönüşebilir.
Ekleme Tarihi: 10 Ağustos 2025 -Pazar

Çukurova Belediyesi ve Bir İlçenin Sessiz Çöküşü

Bir şehir, önce sokaklarında başlar dağılmaya. Kaldırımlar çatlar, ağaçlar kurur, parklar sessizliğe gömülür. Sonra bu sessizlik, mahallelinin diline düşer: “Eskiden böyle miydi?” diye başlayan cümleler çoğalır. Bugün Çukurova’da tam da bu evredeyiz. Bir zamanlar Adana’nın en yaşanılası ilçelerinden biri olarak bilinen Çukurova, planlı mahalleleri, geniş bulvarları, yeşil alanları ve mahalle kültürünü koruyan yapısıyla örnek gösterilirdi. Fakat o günler artık birer hatıra… İlçe, göz göre göre geriliyor. Parklar çorak topraklara dönmüş. Çocuk oyun alanları pas içinde, spor aletleri kırık. Beyazevler ve diğer mahallelerde kaldırımlar parçalanmış, asfalt delik deşik. Turunç ağaçları susuzluktan kuruyor. Apartmanlardan sokaklara akıtılan balkon pis suları kaldırım kenarlarında birikip ot ve yosun yetiştiriyor; bu da sinek ve hastalık yayıyor. Çöp kamyonları konteynerleri alıyor ama yola dökülen çöpler yerinde kalıyor, günlerce koku yayıyor. Kaldırımlar, masa-sandalye işgalleriyle yaya geçişine kapalı. Semt pazarlarında fiyat etiketi ya hiç yok ya da göstermelik. Bunlar belediyeciliğin en basit, en asli görevleri — ve yapılmıyor. Asli görevini yerine getiremeyen bir yönetimin, yatırım ve büyük projeler yapmasını nasıl bekleyebiliriz? Çöpünü toplayamayan, ağacına su veremeyen, kaldırımını koruyamayan bir belediye, kentsel vizyonu nasıl hayata geçirecek? Bu tabloyu sadece bir kişinin sırtına yüklemek kolaycılık olur. Ancak ortada açık bir yönetim boşluğu olduğu gerçeği de inkâr edilemez. Sorunun, mevcut belediye başkanı Emrah Kozay’ın kapasitesini aştığı görülüyor. Bu görev ne yazık ki liyakatten çok, başka dengelerle şekillenmiş izlenimi veriyor. Oysa belediyecilik; vizyon, ekip çalışması, sokak bilgisi ve halkla bağ kurma işidir. Bugün bu bağlar tamamen kopmuş durumda. Buradan açıkça sormak gerekir: Üst yönetim bu tabloya daha ne kadar sessiz kalacak? Çukurova gibi stratejik, seçmen yapısı güçlü ve sembolik önemi yüksek bir ilçede yaşanan bu çöküş yalnızca yerel bir sorun değildir; kentin genel vizyonunu ve halka sunulan yönetim anlayışını da zedeler. “Sosyal belediyecilik”, “katılımcılık” ve “şeffaflık” gibi değerler yalnızca seçim broşürlerinde mi kalacak? Ve Sayın Emrah Kozay’a da bir çift söz: Hâlâ bir yönetim sloganınız bile yok. Önceki başkan en azından “Çukurova’nın gülen yüzü” diyordu. Peki siz? Siz, Çukurova’nın hangi yüzüsünüz? Unutmayın: Bir şehir ilgisizlikten yıkılır. Ve halkın duyduğu hayal kırıklığını, hiçbir siyasi açıklama ya da geçici pansuman tedbir gideremez. Çukurova susuyor… Ama bu suskunluk, yakında öfkeye dönüşebilir.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.